Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1580 E. 2024/8870 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı hissedarlardan birinin dava sırasında hissesini devretmesi nedeniyle yargılamanın nasıl devam edeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı hissedarlardan birinin dava konusu taşınmazdaki hissesini dava sırasında devretmesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi uyarınca devralanın davaya dahil edilmesi ve davaya devam hususunda beyanının alınması gerekirken, bu husus gözetilmeden hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/7 Esas, 2022/312 Karar

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVA TARİHİ : 15.01.2016

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile istemine ilişkin asıl dava ile ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ... vekili ile davalı ... ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar vekili asıl dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., Alaattinbey Mahallesi 2839 ada 1 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmaza davalı tarafça kamulaştırma yapılmadan el atıldığını, söz konusu taşınmazın el atılmayan kısımlardan da istifa edilmesinin mümkün olmadığını belirtilerek, Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/671 Esas, 2014/342 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada fiilen el atılan bölümlerin bedeline hükmedildiğini; ancak fiilen el atılmayan kısım yönünden davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği, bu kısımla ilgili Bursa 2. İdare Mahkemesi 2015/26 Esas, 2016/83 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği, Uyuşmazlık Mahkemesinin 2016/330 Esas, 2016/540 Karar sayılı kararı ile fiilen el atılmayan kısımlar yönünden adli yargının görevli olduğuna karar verildiğini Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından verilen karara istinaden hukuki el atmaya konu bölümler için tefrik kararı verildiğini bu bölümlerin bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili birleştirilen dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; fiilen el atılan alanda ilk karar ile hüküm altına alınan ve kesinleşen alanda saklı tutulan bölümlerin bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idareler vekilleri ayrı ayrı sunmuş oldukları cevap dilekçelerinde özetle; görev ve husumet itirazlarının bulunduğunu, esasa ilişkin olarak ise davayı kabul etmediklerini, talep edilen değerin fahiş nitelikte olduğunu savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili ile davalı ... ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, davacı ...’ın taşınmazdaki hissesini devrettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, davacı ...’ın taşınmazdaki hissesini devrettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

5. 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Bursa ili, ..., Alaattinbey Mahallesi 2839 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin tüm, davalı idareler vekillerinin aşağıdaki husus kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Dosya kapsamından davacı ...‘ın dava konusu taşınmazda bulunan hissesini dava dışı şahsa devrettiği ve mevcut tapu kaydında malik olarak gözükmediği anlaşılmaktadır.

6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında "Davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder" denmektedir. Bu durumda davacı ... dava açtıktan sonra taşınmazı dava dışı 3. kişiye sattığından 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği satın alan kişinin davacı sıfatı ile davaya iştiraki sağlanarak davacı sıfatıyla yeni malikin davaya devam edip etmeyeceği sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı ... vekilinin tüm, davalı idareler vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan kararının BOZULMASINA,Davacı ...'dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.