"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2247 Esas, 2023/2374 Karar
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVALILAR : 1. ... vekili Avukat ...
2. ... vekili
Avukat ...
3. İSKİ Genel Müdürlüğü vekili Avukat ...
4. ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 26.05.2014
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 28. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/290 Esas, 2023/232 Karar (Birleştirilen İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/257 Esas, İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/284 Esas)
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların davalı ..., ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar ve davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ve davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması halinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı ... dışındaki davacıların paylarına düşen ve hükmedilen ile davacıların tamamı için paylarına binaen hesaplanan ve reddedilen miktarların Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin tüm davacılar yönünden; davalı İSKİ Genel Müdürlüğünün davacı ... dışındaki davacılar yönünden temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilinin davacı ... payı yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dosyaların dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili,... ilçesi,... Mahallesi 2 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmadan davalı idarelerce el atılmış olduğunu belirterek belirlenecek tazminatın davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından taşınmazlara fiili el atma olmadığını beyan etmiştir.
2. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 2 ada 62 parsel sayılı taşınmaza el atma olmadığını, davacılar Çiğdem, Bengi ve Gönül'ün ise taşınmazlarda hak sahibi olmadığını beyan etmiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluğun Karayolları Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
4. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluğun Karayolları Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, düzenleme ortaklık payının düşülmesi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların davalı ..., ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, önceki bilirkişi raporuna göre ıslahla talep edilen bedel üzerinden kararın düzeltilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, el atmadan Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, hak düşürücü sürenin dolduğunu, kesin hüküm nedeniyle ret kararı verilmemesinin hatalı olduğunu, taşınmazın arsa vasfında olmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz hazırlandığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, davacılardan... ..., ...'in kök 2 ada 28 parsel sayılı taşınmazın maliki olmadıklarını, ifraz sonrası oluşan 2 ada 62 parsel sayılı taşınmazı satış yoluyla aldıklarını, bu davacılar yönünden davanın reddi gerektiğini, maktu vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile el atılan arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, kabul kararı verilen taşınmaz ve davacılar yönünden yapılmış usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı ve bu konuda aynı taraflarca açılıp kesinleşen bir mahkeme kararı olmadığı, taşınmazların bilirkişi raporunda belirlenen niteliklerine göre bedelin uygun olduğu, taşınmazlara 1983 yılı sonrasında el atıldığından nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı, böylece Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmemiş ise de aynı bölgeye ilişkin Dairemiz denetiminden geçen dosyalar, yine Dairemiz denetiminden geçen paydaş dosyası ve temyize gelen tarafın sıfatı gözetildiğinde hükme esas alınan rapor uyarınca belirlenen bedelin davalı İSKİ Genel Müdürlüğünden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davacılar Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden;
Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü Vekilinin Davacı ...'a Dışındaki Davacılara İlişkin Temyiz Talebi Yönünden;
Davalı İSKİ Genel Müdürülüğü vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
C. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü Vekilinin Davacı ...'a İlişkin Temyiz Talebi Yönünden;
Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine, aşağıda yazılı kalan harcın İSKİ Genel Müdürlüğünden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.