"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1771 Esas, 2023/1332 Karar
DAVA TARİHİ : 23.02.2016
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Reyhanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/115 Esas, 2019/337 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, Reyhanlı ilçesi, ... Mahallesi 4025 ve 4026 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin verilen kesin süre içerisinde davacı idare tarafından depo edilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazlara rayicinin çok üzerinde bir değer takdir edildiğini, kamu yararı adına hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerçekçi ve denetime elverişli olmadığını, kamulaştırılan taşınmazların gerçek bedeli belirlenirken hem kanun hem de Yargıtay İçtihatlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini, kendini vekille temsil eden taraflar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktuen ayrı ayrı her 3 avukata vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu tek ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının aleyhe olan kısımlar yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece, 08.03.2019 tarihli oturumda tespit edilen kamulaştırma bedellerinin 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un 10 ncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca yapılan değişiklik uyarınca; bedelinin yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için iki haftalık süre verilmesine, duruşma zaptının tebliği suretiyle bildirilmesine karar verildiği, 19.04.2019 tarihli celsede kamulaştırma bedelinin yatırılması için onbeş günlük kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde depo kararı yerine getirilmediği takdirde davanın reddedileceğinin ihtarının yapıldığı, belirlenen bedelin depo edilmemesi üzerine 19.06.2019 tarihli oturumda davacı vekilinin yokluğunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, 2942 sayılı Kanun'un 10 ncu maddesinde Mahkemece belirlenen bedelin bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye 15 gün süre verileceği ve gereken hallerde bu sürenin bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği hükmü gereğince verilen kararda isabetsizlik görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma ödeneğinin temin edilmesi üzerine depo kararının yerine getirildiğini, usul ekonomisi gereği dosyanın gelmiş olduğu aşama gözetilip, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası .
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
2. Tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin, davacı idare vekiline Mahkemece verilen süreler içerisinde depo edilmediği, sunulan banka dekontuna göre fark kamulaştırma bedelinin, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden sonra 05.01.2021 tarihinde depo edildiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilip davalıların işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanları da alınmak suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.