"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/732 Esas, 2023/1573 Karar
DAVA TARİHİ: 19.04.2007
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2007/420 Esas, 2008/242 Karar
Taraflar arasında görülüp kesinleşen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen hükmün tavzihi istemine ilişkin talebin İlk Derece Mahkemesince reddine karar verilmiştir.
Davalı ... vekili tarafından İlk Derece Mahkemesince verilen 20.10.2021 tarihli ek karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Bölge Adliye Mahkemelerinin, Resmî Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur", aynı maddenin ikinci fıkrasında da "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ile 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur, Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez" şeklinde düzenlenmiştir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/son maddesi gereğince, ek kararların esas kararın tabi olduğu temyiz yoluna tabi olacağı açıktır.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince asıl karar 09.04.2008 tarihinde verilmiştir. İlk derece mahkemesinin asıl kararının karar tarihinin temyize tabi kararlardan olması, tavzih kararı gibi ek kararların tabi olacağı kanun yolunun, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereği asıl kararın tabi olacağı kanun yolu olması nedeniyle, ek kararın kanun yolu denetimi "temyiz " olup, incelemenin temyiz mahkemesi olan Yargıtay tarafından yapılması gerekmektedir. Bu itibarla tavzih talebinin reddine dair 20.10.2021 tarihli ek karara yönelik istinaf incelemesi sonucunda verilen Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2023 tarihli ve 2022/732 Esas, 2023/1573 Karar sayılı esastan red kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin tavzih talebinin reddine dair 20.10.2021 tarihli ek kararının temyiz incelemesine gelince;
6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından tavzih dilekçesinin reddine ilişkin Mahkemesince verilen karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ek kararının ONANMASINA,
Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.