Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1685 E. 2024/6939 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve kamulaştırmadan arta kalan kısmın akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza net gelir yöntemiyle değer biçilmesinin, uygulanan kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının uygun olduğu, kamulaştırmadan arta kalan kısmın kullanılabilir durumda olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2360 Esas, 2023/2275 Karar

DAVA TARİHİ: 23.12.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/262 Esas, 2023/508 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ... 3263 ada 45 parsel sayılı taşınmazın 576,41 m²lik kısmının (ifrazen 3263 ada 148 parsel) yol ve 8.168,05 m²lik kısmının ise (ifrazen 3263 ada 147 parsel) türbin alanı olarak kamulaştırılması kapsamında kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel çok düşük olup taşınmazın gerçek değerinin çok altında kaldığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısmın geometrik şekli dikkate alındığında makineli tarıma elverişliliğinin ortadan kalktığını, işbu alanın da kamulaştırılması gerektiğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle kaldırma kararı öncesi tespit ve depo edilen kısmına dava tarihi olan 23.12.2021 tarihinden ilk karar tarihi olan 21.07.2022 tarihine kadar; kaldırma kararı sonrası tespit ve depo edilen kısmına ise dava tarihinden son karar tarihi olan 28.09.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte davalılara tapudaki payları oranında derhal ödenmesine, kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının kullanılamayacak hale gelmesi durumunda, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde, mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvurusu üzerine bu kısmın da kamulaştırılmasına karar verileceği; ancak davalı tarafça yapılan bu yönde herhangi bir başvurunun bulunmadığını, bu durumda arta kalan kısmın somut bir gerekçe sunulmadan bedeline hükmedilemeyeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik değerlendirmeler içerdiğini, net gelir metoduna göre hesaplama yapılırken İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınmadığını, ürün verim miktarının yüksek alındığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, % 150 oranında uygulanan objektif değer artışı oranının oldukça yüksek olduğunu, davalılar vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının değeri hesaplanırken 2023 yılı verilerinin esas alınması gerektiğini, aksinin kabulü halinde ise arta kalan kısmın kamulaştırılmasına yönelik kararın kabul edilemeyeceğini, bu bölüm için değer düşüklüğü hesaplanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak resmî verilere göre değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının taşınmazın konum ve niteliğine uygun düştüğü, arta kalan alanın değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. Kamulaştırmadan arta kalan kısmın geometrik şekli, kullanım durumu dikkate alındığında, davalıların taşınmazdan yararlanma imkanının kalmadığı gözetilip taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesi yerindedir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.