Logo

5. Hukuk Dairesi2024/171 E. 2024/6387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mükerrer ödenen kamulaştırmasız el atma bedelinin, taşınmazı sonradan satın alan kişiden tahsili mümkün müdür?

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli eski maliklere ödendikten ve tapuda terkin yapılmadan önce taşınmazın davalıya satılması nedeniyle davalının iyi niyetli üçüncü kişi olduğu ve mülkiyet hakkına dayanarak bedel isteme hakkı bulunduğu, idarenin ise eski maliklere rücu hakkı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1537 Esas, 2022/1921 Karar

DAVA TARİHİ: 24.06.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/139 Esas, 2022/171 Karar

Taraflar arasındaki mükerrer ödenen kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili ist...ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle... Mahallesi 298 ada 93 parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti ....., ....., ......, ... ... ... ...... ..., ... ..., ...... ve ...... üzerine kayıtlı iken idare aleyhine Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/570 Esas, 2010/513 Karar sayılı dosyası ile açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında 228,54 m²lik kısımdaki davacıların hissesinin bedeline hükmedildiğini, kararın 20.03.2006 tarihinde kesinleştiği ve bedelin davacılara ödendiğini, kesinleşen Mahkeme kararına göre terkin işlemi gerçekleşmeden idarenin bilgisi dışında 2011 yılında dava konusu parselin tamamının davalıya satıldığını, taşınmazın yeni hissedarı tarafından aynı yer için İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/129 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atma davası açıldığı ve taşınmazın 228,54 m²lik kısmında fiili el atma olgusunun gerçekleştiği tespit edilmekle, Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2014/15141 Esas sayılı takip dosyasında aynı hisse nedeniyle 956.980,00 TL ödeme yapıldığını, anılan karar gereği bedeli ödenen 228,54 m²lik kısmının terkin işleminin gerçekleştiğini, idarece aynı yer için mükerrer ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve husumet nedeniyle usulden reddi gerektiğini, sebepsiz zenginleşenin eski malikler olduğu gözetilerek davanın husumetten reddine karar verilmesini, kesinleşen ilam uyarınca bedelin tahsil edildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705 inci maddesi uyarınca dava konusu taşınmaza ilişkin ilk mahkeme kararının kesinleştiği 30.10.2006 tarihi itibarıyla taşınmazın mülkiyetinin tescilsiz olarak müvekkili idare tarafından iktisap edildiğini, dolayısıyla 22.04.2008 tarihinde davalı ...’ya yapılan satış işleminin geçersiz olduğundan yolsuz tescil niteliğinde kabul edilmesi gerektiğini, eski malikin yol olarak terkine hükmedilen ve bedelini tahsil ettiği taşınmazı karar kesinleştikten sonra başkasına satma hakkı bulunmadığını, davalının iyiniyet iddiasında bulunmasının yasal olmadığını, yeni malik ...’nın sebepsiz zenginleştiğini, ikinci kez tazminat davası açılarak yeni malik tarafından tahsil edilen kamulaştırmasız el atma tazminatının müvekkili idareye iade edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Gülsuyu Mahallesi 298 ada 93 parsel sayılı taşınmaza davacı idarenin kamulaştırmasız el atması nedeniyle tapu kayıt malikleri tarafından 2003 yılında açılan davada tazminata hükmedilerek yol olarak terkin kararı verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve icra marifetiyle ödemenin yapıldığı, ancak bu arada idare tarafından tescil işlemi yapılmadan önce tapu kayıt maliklerinin taşınmazı işbu davanın davalısına tapudan satış yoluyla devrettikleri davalı ... tarafından da aynı taşınmaz için kamulaştırmasız el atma davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, ödemenin icra marifetiyle gerçekleştiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve sonuç itibarıyla davacı idarece el atılan taşınmaz bedelinin hem eski maliklere hem de yeni malik davalıya ödendiği anlaşılmakla, davalının devir tarihi itibarıyla tapu kaydında kamulaştırmaya ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığından tapu kaydına ... ilkesi gereği taşınmazı iyi niyetle iktisap ettiği bilahare yeni malik tarafından açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının yargılama safahati boyunca davacı idare tarafından evvelemirde tazminatın eski maliklere ödendiği ve mahkeme kararıyla birlikte mülkiyetin idareye geçtiğine ilişkin bir beyan savunma ve delil öne sürülmediği kesin hüküm itirazında bulunulmadığı da nazara alınarak davalı ... satış suretiyle taşınmaz maliki olduğundan mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman taşınmaz bedelini isteyebileceği, davacı idarenin halihazırda tapu maliki olmayan kişilere karşı kesinleşen kamulaştırma işleminin, yeni taşınmaz maliki davalıyı bağlamayacağı ve eski maliklere ödeme yapan idarenin bu kişilere karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava hakkının her zaman mümkün olduğu, bu kapsamda Mahkemenin davanın reddine dair verdiği kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, mükerrer ödenen kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili ist...ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 77 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre ...Mahallesi 298 ada 93 parsel sayılı 1.071,00 m² yüzölçümlü taşınmaz dava dışı ....., ....., ......, ... ... ... ...... ..., ... ..., ...... ve ...... üzerine adına kayıtlı iken, Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/570 Esas, 2010/513 Karar sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine açılan kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasında 228,54 m²lik kısımdaki davacıların 260/280 payının bedeline hükmedildiği ve tapudan terkinine karar verildiği; ancak 228,54 m²lik kısmın tapudan terkinine ilişkin mahkeme kararı infaz ettirilmeden taşınmazın tamamının davalı ...’ya 08.07.2009, 09.07.2009 ve 08.09.2011 tarihli satışlarla kayden devredildiği, taşınmazı satın alan yeni malikin İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/129 Esas, 2014/238 Karar sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davası açtığı ve açılan kabulüne karar verilerek taşınmazın aynı 228,54 m²lik bölümündeki davacının 269/280 payının bedeline hükmedilerek tapudan terkinine karar verildiği, davacı idarece aynı yer için mükerrer ödeme yapıldığını belirterek ödenen bedelin taşınmazı satın alan yeni malikten tahsiline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.

3. Yapılan incelemede önceki maliklerin yol olarak el atılan 228,54 m² yer karşılığı kamulaştırmasız el atma bedeli aldıkları gibi, bu yer terkin edilmeden dava açıldığına dair tapu kaydında şerh olmayan taşınmazı satarak satış bedelini de aldıkları, bu nedenle sebepsiz zenginleştikleri anlaşıldığından taşınmazı sonradan satın alan mevcut tapu malikine karşı açılan davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.