Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1736 E. 2024/7948 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu maliki arasında, kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve değer düşüklüğü oranının belirlenerek irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinin doğru olduğu, tespit edilen bedelin de benzer dosyalardaki birim fiyatlarla uyumlu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1871 Esas, 2023/1818 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Savur Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/101 Esas, 2021/287 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin ili, ......, ilçesi, ......., Mahallesi 294 ada 8 parsel sayılı taşınmazda geçici ve daimi irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu ve gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usule, kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, acele kamulaştırma aşamasındaki bilirkişi raporu ile işbu tescil davası aşamasında alınan raporlar arasında çelişki olduğunu, çelişkilerin giderilmediğini, bilirkişi raporunun usule kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, fahiş bir bedel belirlendiğini, ekteki emsallerin de dikkate alınmasını ve yeniden keşif kararı verilerek farklı bilirkişilerle bedel tespiti yapılması gerektiğini, m² birim fiyatının tahmine dayanılarak fahiş bir şekilde belirlendiğini, emsal Yargıtay içtihatlarına göre emsal olarak mukayese yapıldığında dava konusu taşınmazın birim değerinin emsalden en fazla 4 kat daha değerli kabul edileceğini, acele kamulaştırma aşamasındaki bilirkişi raporu ile çelişkili, o dönem belirlenen bedelin çok üzerinde, fahiş bir bedel belirlenerek hukuka ve 2942 sayılı Kanun'a aykırı bir bedel belirlendiğini, raporların çelişkili ve yetersiz olduğunu, kurumlardan gelen müzekkere cevaplarının (rayiç bedel, emlak beyanları vs.) dikkate alınmadığını, harca ilişkin hüküm kısmının hatalı olduğunu, faiz işletilmesi, faizin başlangıç ve bitiş tarihlerinin hatalı olduğunu, aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma ile belirlenen bedelle Mahkemece belirlenen bedel arasındaki farka işlenen yasal faizin bankaca uygulanmadığını ve ödemenin yapılmadığını, istinaf başvurusuna dair muhtıranın dosyaya ibraz edilen adres dışındaki adrese tebliğ edildiğinden ödeme yapılamadığını, gerekçeli kararın 4 ve 5 inci maddelerinin uygulanmasını, yasal faiz miktarının kesinleşmesi dolayısıyla ödenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğinde olan dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve aynı Kanun!un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, davalı dava açmaya sebebiyet vermediğinden ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı idare sorumlu olduğundan ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasa'nın 46 ncı maddesinde düzenlenen "taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur. Ancak; mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubundan sonra oluşan ve ilk karar ile ödenmesine karar verilen 13.321,06 TL bedele 27.01.2017 tarihinden Mahkemenin ilk karar tarihi olan 08.02.2018 tarihine, Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı sonrası tespit edilen ve derhal ödenmesine karar verilen 13.001,61 TL fark bedele ise 27.01.2017 tarihinden son karar tarihi olan 17.06.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve tespit edilen bedele işleyecek yasal faizin kararın kesinleşmesi ile ödenmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; birim bedelin yüksek hesaplandığını, irtifak hakkı bedeli hesaplanırken tekrar geriye kalan alanda değer düşüklüğü hesaplanarak toplam bedele eklenmesinin mükerrer hesaplamaya neden olduğunu, arsa vasfının doğru olmadığını, irtifak hesabı yapılırken %35'in üzerinde hesaplama yapıldığını, emsal Yargıtay içtihatlarına göre değerlendirme yapılması ve varsa eksik belgelerin tamamlanması gerektiğini, hükme esas raporun hatalı olduğunu, aleyhe vekâlet ücretinin hukuka aykırı olup lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü ve geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi doğru olduğu gibi tespit edilen bedel aynı kamulaştırma kapsamında kalan benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda tespit edilen metrekare birim fiyatı ile uyumludur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.