"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/959 Esas, 2023/2000 Karar
DAVA TARİHİ : 08.05.2015
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kat malikleri kurulunda alınan kararın iptali ve hakimin müdahalesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 10.02.2014 tarihinde...da yer alan 2274 ada 95 parsel sayılı taşınmazda, B Blok, Bağımsız Bölüm No:1 ve yine aynı ada pafta parselde bulunan B Blok, Bağımsız Bölüm No:2 No.lu bölümü satın aldığını, taşınmazların niteliğinin dubleks dükkan olarak geçtiğini, taşınmazlar satın alınırken yönetim planının müvekkil şirketin sahibi ve yetkilileri tarafından incelendiğini ve B Blokta sadece 2 adet bağımsız bölüm olduğu, yönetim planında B bloğun otopark depo gibi alanlarının kullanımının sadece B blokta yer alan ve dükkan niteliğinde bulunan bağımsız bölüm sahiplerine özgülendiği, idari, mali ve yönetim yönünden A bloktan bağımsız olduğu hususların yönetim planında yazılı olması sebebi ile iş yeri olarak kullanılabilmeye elverişli olduğu anlaşıldığından müvekkili tarafından satın alındığını, davalı site yöneticisi kat maliklerini temsilen müvekkiline Üsküdar 16. Noterliğinin 15.01.2015 tarihli ve 1611 yevmiye numaralı ihtarını keşide ederek yönetim planının ek maddesi olan "Her blok yönetimi kendi bloğunun yönetiminden sorumludur. Blok yönetimleri birbirlerinin idari ve mali işlerine karışmayacaktır. Blokların sınırları kendi binalarının altında bulunan kapayı otopark sınırları sınırlandırılmış olup, A Blok ve B Blokların kapalı otoparklarının girişleri aynı olup her blok kendi bloğunun altındaki otoparkı kullanacak olup A Blok B Bloktaki otoparktan B Blokta A Bloktaki otoparktan herhangi bir hak talep etmeyecektir." şeklindeki maddeyi her iki bloktaki otoparktan çatı katlarından ve depolarından tüm kat maliklerinin yararlanmasına bu yerlerin kiraya verilmesine 24 adet kat malikinin en 4/5 çoğunun vereceği kararla mümkün olması şeklinde değiştirileceği, bu değişiklik için de 07.02.2015 tarihinde genel kurul toplantısının yapılacağı belirtilmiş olup, daha sonra Kartal 13. Noterliğinin 03.04.2015 tarihli ve 5501 yevmiye numaralı ihtarının gönderildiğini ve ilgili ihtarda 07.02.2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile yönetim planının ek maddesinin her iki bloktaki otoparktan çatı katlarından ve depolarından tüm kat maliklerinin yararlanmasına bu yerlerin kiraya verilmesine 24 adet kat malikinin en 4/5 çoğunun vereceği kararla mümkün hale getirildiği belirtilerek ilgili yerlerin tahliyesinin müvekkilinden talep edildiğini, ilgili ihtarnamenin müvekkiline 10.04.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin karardan bu tarihte haberdar olduğunu ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 33 üncü maddesi çerçevesinde iş bu eldeki davanın açıldığını; gerek 07.02.2015 tarihli karar defterinin 27 nci sayfasında bulunan yönetim planı değişikliğine dair genel kurul kararının gerekse de 03.01.2015 tarihli genel kurul toplantısında yönetim planında değişiklik yapılmasına dair alınan kararların usule, kanuna ve kanunun getirdiği şekil ve esas şartlarına aykırı olarak alındığını, bu nedenle alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iptale konu edilen gerek 03.01.2015 tarihli genel kurul kararı ve gerekse 07.02.2015 tarihli genel kurul kararının usul ve kanuna uygun olarak alınan kararlar olup bu husustaki davacı iddalarının yasal dayanaktan yoksun, mesnetsiz iddialar olduğunu, davacı tarafın yönetim planı değişikliğine ilişkin 07.02.2015 tarihli genel kurul kararıyla B blokun ortak kullanım alanlarından A blokun da faydalanacağından bahisle müvekkilinin mülkiyet hakkının kısıtlandığını iddia ettiğini ve B blokun gerek idari, mali gerekse de yönetim yönünden B Blokla bir bağlantısının bulunmadığını idda ettiğini, fakat gerek A blok gerekse B Blok tek parsel üzerindeki ana gayrimenkulün bölümleri olup aynı parsel üzerindeki her iki blok da ilgili Kartal Tapu Sicil Müdürlüğünde de tek bir yönetim planına tabi olduğunu, davacı vekilinin müvekkilinin yönetim planındaki ek maddede belirtilen düzenlemeye güvenerek söz konusu iki adet dükkan niteliğindeki bağımsız bölümü iş yeri olarak kullanmak üzere aldığını, yönetim planı değişikliği ile müvekkiline tanınan taşınmazı kullanım hakkının ve ticari faaliyetinin bir anlamda gasp edildiği beyanının kabul edilebilir olmadığını, zira yönetim planı ile yapılan değişikliğin tek parsel üzerindeki ortak kullanım alanlarına ilişkin olup davacı tarafın satın aldığı bağımsız bölümlerle bir ilgisinin bulunmadığını, tek parsel üzerindeki ve tek yönetim planının mevcut olduğu bir yerde davacı tarafın ortak kullanım alanlarını satın alması ve söz konusu alanlarda mülkiyet hakkının olmasının da zaten yasal olarak mümkün olmadığını, bu husustaki hukuki değere haiz olmayan davacı beyanlarını kabul etmediğini, yönetim planlarının kanundaki usul ve şartlar dahilinde her zaman değiştirilebileceğini, ortak kullanım alanlarının kullanımına ilişkin olarak kararlar alınabileceğini, davacı tarafın yönetim planına bakarak taşınmaz satın alması ve akabinde yönetim planı değişikliği sebebi ile mülkiyet hakkının kısıtlandığını ileri sürmesinin kabul edilebilir olmadığını, bu nedenle davanın reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.10.2015 tarihli ve 2015/357 Esas, 2015/675 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, incelemenin eksik olduğunu, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve yönetim planı değişikliği için nisabın sağlanıp sağlanmadığına bakılması gereğine değinilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09.10.2019 tarihli ve 2019/219 Esas, 2019/819 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, 02.07.2019 tarihinde dosyanın takip edilmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından 02.07.2019 tarihinde dosyanın yenilenmesi dilekçesi verdiği, bunun üzerine mahkemece 03.07.2019 tarihinde yenileme tensip tutanağı düzenlendiği, 24.12.2019 tarihine duruşma günü verildiği ve elektronik tebligat usulü ile tensip zaptının davacı vekiline de tebliğ edildiği anlaşılmakla, dosyanın süresinde yenilenmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmeyerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.11.2023 tarihli ve 2020/959 Esas, 2023/2000 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm
kurulduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya elverişli olmadığını, yönetim planı değişikliği için kanunen gereken oy nisabının sağlandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kat malikleri kurulu toplantısının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 28 inci ve 33 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.