Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1776 E. 2024/7266 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve sorumlu idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, bedelin mahallinde yapılan keşif ve emsal karşılaştırmasıyla tespit edildiği, taşınmazın ana arterde bulunması nedeniyle sorumlu idarenin ... Büyükşehir Belediyesi olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:... Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1110 Esas, 2023/2173 Karar

DAVA TARİHİ: 12.01.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ:... Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/12 Esas, 2022/181 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ..., ... Mahallesi, ... Kavşağı mevki 55 pafta 2334 ada 179 parsel sayılı taşınmazda 1/2 oranda malik olduğunu, davalı idarelerce herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın büyük bölümü üzerinden yol geçirilerek haksız bir şekilde fiilen el atıldığını, bir kısmının da yol kenarında ... alan olarak kullanıldığını, kalan kısımların fiilen kullanılmasına imkan olmadığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle, dava açmadan önce izlenmesi gereken prosedüre uyulmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın kadastral parsel olduğunu, taşınmazın el atılan kısmının düzenleme ortaklık payı içinde kalıyorsa davacı tarafın tazminat talebinin söz konusu olmayacağını, davacı tarafın kamulaştırmasız el atmanın vuku bulduğu tarihi açıklaması ve ispatlaması gerektiğini, el atılan yerin el atma tarihinde ana arter mi yoksa ara arterde mi kaldığının tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazda dava sonucunun kesinleşmesine kadar tapuda el değiştirmelerinin önlenmesine yönelik davacının hissesi üzerine tedbir konulması gerektiğini, davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın kabulü halinde el atılan kısmın yol olarak kullanılıyor olması durumunda yol olarak terkinine, el atılan kısım boş alan niteliğinde ise idare adına tapu kaydına tesciline, tazminat bedelinin davacının tapu kaydındaki takyidatları ve şerhleri kapsayacak şekilde bedele yansıtılması ile tüm takyidatların kaldırılarak terkin ve tescil işlemi yapılmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın... Büyükşehir Belediyesinin görev ve sorumluluk alanına girdiğini, bundan ötürü müvekkili idare açısından davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın 18.10.2019 tasdik tarihli 1/1000 Ölçekli ... Mahallesi Uygulama İmar Planı ile 18.07.2014 tasdik tarihli 1/1000 Ölçekli ... Yat Limanı Balıkçı Barınağı ve Kıyı Düzenlemesine İlişkin Uygulama İmar Planı kapsamında kısmen (G) Rumuzlu Günübirlik Tesis Alanında kısmen de yolda kalmakta olduğunu, idarece söz konusu taşınmazda herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını ve bu yönde alınmış bir karar bulunmadığını belirterek davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın... Büyükşehir Belediyesi yönünden kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine, taşınmazdaki davacı payının tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline, davalı ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilçe belediyesi tarafından sunulan dilekçede dava konusu taşınmazın Günübirlik Tesis Alanı ve Yolda kalmakta olup. düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamış kadastral parsel olduğu belirtildiğinden 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca imar uygulama çalışması olup olmayacağına dair ilçe belediyesinden bilgi alınması, eğer uygulama yapılacaksa dava için bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı tarafından yol alanından arta kalan ve planda” Günübirlik Tesis Alanında kalan 168.48 m²lik kısmın fiilen kullanılmasına imkan olmadığı belirtilerek parselin tamamının bedeli talep edilmiş olup bilirkişilerce her iki duruma yönelik bedel hesabı yapıldığı fakat bu kısmın hangi kurumun sorumluluğunda kaldığının belirtilmediğini, Günübirlik Tesis Alanının hangi kurumun sorumluluğunda olduğu ve davacının fiilen kullanım imkanı olup olmayacağı hususlarının İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığına sorulması gerektiğini, dava konusu taşınmazın cephe aldığı yolun ana arterde kalıp kalmadığı ve sorumlu İdarenin hangi davalı olduğu konusunda da bir saptama yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki emsal uygulamasının hatalı olduğunu, uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden dava açıldığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın konumu ve imar durumuna göre belirlenen bedelin uygun olduğu, taşınmazda fiilen yol ve kaldırım olarak el atılan kısımların bedeline hükmedildiğinden imar durumunda değişiklik olup olmayacağının araştırılmasına gerek olmadığı, dosyada bulunan ... Ukome yazı cevabına göre dava konusu taşınmaza cepheli caddenin ana arter niteliğinde bulunduğu ve davalı ... Başkanlığının sorumluluk alanı içinde kaldığı, dava konusu taşınmaza 1983 yılı öncesi el atıldığı ispat edilmediğinden uzlaşmanın dava şartı olmadığı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda (2942 sayılı Kanun) 1983 yılı sonrası kamulaştırmasız el atmalara ilişkin davaların usul ve esasına uygulanacak bir düzenlemenin yer almadığı ve halihazırdaki Yargıtay uygulamaları gereğince 1983 yılı sonrası el atmalarda nispi harca hükmedilmesinin yerinde bulunduğu (bu konuda örnek bir karar için Yargıtay 5. H.D.'sinin 29/03/2023 tarih ve 2022/13863 Esas 2023/3161 Karar sayılı ilamına bkz.) anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Başkalığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak tespit edilen bedelinin, dava konusu taşınmazın ana arterde kaldığı gözetilerek davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi doğrudur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrasının uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.