Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1806 E. 2024/10270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, belirlenen bedelin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza bilimsel yöntemle değer biçilmesinin hukuka uygun olduğu, belirlenen kamulaştırma bedelinin makul olduğu ve tefrik edilen tapu iptal ve tescil davasının sonucunun da dikkate alındığında hükümde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1177 Esas, 2023/2114 Karar

DAVA TARİHİ : 14.09.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/251 Esas, 2021/370 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya ili, Hendek ilçesi, Kahraman Mahallesi 163 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumu dikkate alınarak arsa olarak değer biçilmesi gerektiğini, acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu ve taşınmazdaki kapama fındıklığın yüksek verimli olduğunu ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini, acele el koyma bedeli ile fahiş fark bulunup çelişkinin giderilmediğini, meyvesiz ağaçlara belirlenen bedelin yüksek olduğunu, sökülen ağaçlar maliklere iade edilmiş olup enkaz bedeli düşülmesi gerektiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesi gerektiğini, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranı hatalı alınarak belirlenen bedelin düşük olduğunu, ağaç bedelinin eksik hesaplandığını, geçici irtifak bedelinin 10 yıl için hesaplanması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, buna göre hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz yönünden kapitalizasyon faizi ile dava konusu taşınmazın konumu dikkate alınarak belirlenen objektif değer artış oranının da yerinde olduğu, belirlenen kamulaştırma bedelinin makul olduğu, davaya konu 163 ada 3 parselin (A) harfi ile gösterilen 998,98 m² miktarlı kısmının mülkiyeti, mevcut tefrik edilen dava nedeniyle çekişmeli olduğundan tefrik edilen bu davanın eldeki davanın sonucunu etkileyeceği gözetilerek tefrik edilen tapu iptal ve tescil dosyası bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülse de Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/374 Esas sayılı tefrik edilen dosyada davanın aktif husumet ehliyet yokluğu sebebiyle reddine karar verilerek kararın 28.06.2022 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında kamulaştırma planında belirtilen ve acele el koyma kararına konu taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (D) harfi ile gösterilen 2055,55 m²lik kısımda daimi irtifak tesisinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve kesilen fındık ağaçlarına maktuen değer biçilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.