Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1885 E. 2024/10276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin bedel tespiti ve tahsili davasında, el atma bedelinin tespiti, ödenmesi ve tapu kaydının iptali ile idare adına tescili hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığı, gelir metoduna göre bedel tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu, husumetin doğru yöneltildiği, kesin hüküm bulunmadığı, faiz ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1425 Esas, 2024/74 Karar

DAVA TARİHİ : 05.09.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/657 Esas, 2022/85 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, İzzettin Mahallesi 129 ada 131 parsel, 129 ada 360 parsel ve 129 ada 364 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın Büyükçekmece Gölü Mutlak Koruma Alanı içinde fiilen el atıldığını belirterek murisi Havva Melek Başarır’dan intikal eden payı oranında kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davalı idarenin sorumluluğunda olmadığını, münavebenin hatalı belirlendiğini, masrafların düşük alınmak suretiyle belirlenen bedelin yüksek olduğunu, Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/302 Esas sayılı dosyasında aynı davacı lehine hükmedilen tazminatın ödendiğini, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve faiz başlangıcının hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arazi niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu net geliri esas alınarak dava tarihindeki değerini belirleyen usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu, bilirkişi kurulu raporunda hesaplamaya esas alınan münavebe ürünlerinin bölge münavebesi ve resmi veriler ile uyumlu olduğu, taşınmazlar davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığından husumetin doğru yöneltildiği, taşınmazlara yönelik usulüne uygun kamulaştırma tebligatı bulunmadığı ve iş bu dava, davacının murisi Havva Melek Başarır'dan intikal eden paya yönelik olarak açıldığından kesin hüküm oluşturmayacağı, taşınmazlara 1983 yılından sonra el atıldığından nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve davanın niteliği gereği bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesi ve 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davacı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Dava konusu 129 ada 360 parsel ve 129 ada 364 parsel sayılı taşınmazlara 04.11.1983 tarihinden önceki dönemde el atıldığı anlaşıldığından maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de toplam vekâlet ücreti nazara alındığında, kararı temyiz edenin sıfatı gözetilerek bu husus bozma konusu yapılmamıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.