"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1943 Esas, 2023/2732 Karar
DAVA TARİHİ : 13.12.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/447 Esas, 2023/298 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ..., Mahallesi 42942 ada 8 parsel ve 42948 ada 9 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından müvekkile ait taşınmazların kamulaştırılmasına karar verildiğini, tarafların anlaşamaması üzerine davacı idare tarafından müvekkili aleyhine dava açıldığını, davacı idarenin iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, idare tarafından taşınmazların metrekare birim fiyatı olarak 105,02 TL belirlendiğini, bu bedelin taşınmaz değerinin çok altında olduğunu, söz konusu bölge için yıllar öncesinde yapılan kamulaştırmalarda dahi 138 TL/m² takdir edildiğini, aradan geçen 4-5 yıl ve bölgenin daha da değer kazandığı hususları dikkate alındığında 2022 yılı için bu değerin çok daha fazla olacağını, müvekkile ait olan taşınmazların yatırımcıların gözdesi konumunda olduğunu, taşınmazların imarlı parsellerle komşu durumda olduklarını, Selçuk Üniversitesi Kampüsüne yakın konumda olduklarını, aynı bölgede Konya Teknik Üniversitesi Kampüsünün yapıldığını, şehir merkezine ve sosyal alanlara yakın olduğunu, özellikle imarlı parsellere komşu durumda olmaları ve üniversite kampüslerine yakınlıkları dava konusu taşınmazların 700-1.000 TL/m² aralığında satışına imkan sağladığını, davacı idarece belirlenen değerin kabul edilmeyecek kadar düşük ve taşınmazların gerçek değerinin çok altında belirlenmesi nedeniyle taşınmazların gerçek değerinin tespit edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazda sulama sistemi, kanalı ya da su kuyusunun bulunmadığını, sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranının uygun alınmayarak taşınmazların bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aynı bölgeden dava konusu taşınmazlara yakın konumda bulunan taşınmazlar için daha yüksek bedel belirlendiğini, uygulanan objektif değer artış oranının en az %300-400 olması gerektiğini, münavebe planına fasulye ürününün dahil edilmesi gerektiğini, bölgede taşınmaz satışlarının 300-400 TL/m² bandında yapıldığını, taşınmazların bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların kamulaştırma bedelinin dava tarihindeki resmî veriler kullanılarak net gelir esasına göre tespit edilmesinde, taşınmazların yerleşim yerlerine mesafesi dikkate alınarak %50 oranında objektif değer artışı uygulanmasında, kamulaştırmadan arta kalan kısmın niteliği, yüzölçümü, geometrik durumu dikkate alınarak değer azalışının verilmemesinde, bedelin hak sahibi davalıya ödenmesine ve yargılama giderlerinin davacı idare üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca uygulanan yasal faizin kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz olması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.
3. Buna karşın; hükme esas alınan bilirkişi kurulunca taşınmazların sulanma imkânının bulunduğu belirtilerek sulu tarım arazisi olarak kabul edilmek suretiyle değer biçilmiştir. Bir taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabulü için nereden ve ne şekilde sulandığının tespiti gerekir. Bu nedenle mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazların fiilen nereden ve ne şekilde sulandığı Mahkemece ve bilirkişi kurulunca bizzat gözlemlenip, taşınmazın sulu veya kuru tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra dava tarihi olan 2022 yılı için İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinden taşınmazın bulunduğu yörede sulu ve kuru tarım arazilerinde mutat olarak ekilen münavebe ürünleri sorulup buna göre değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.