Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1955 E. 2024/9270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin davada, bozma kararına uyulup uyulmadığı ve bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uymasına rağmen, taşınmazın niteliğinin bozma kararında belirtilen hususlara aykırı olarak değiştirilmesi, değer azalışının yeniden belirlenmesi, kesinleşen hususlarda usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi, faiz ve ödeme tarihinin hatalı belirlenmesi, kadastro yenileme çalışmasının gözetilmemesi ve taraflar yönünden kesinleşen hususlara aykırı hüküm kurulması hatalı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/144 Esas, 2023/265 Karar

DAVA TARİHİ : 24.11.2008

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, yol olarak tapudan terkini davasında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve davalılar ... vd. vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., Yeşilöz köyü 478, 479, 480, 481, 1102 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının ... tarafından alınan kamu yararı kararına dayanılarak kamulaştırılmasına karar verildiğini belirterek dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılarca süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03/12/2013 tarihli ve 2008/663 Esas, 2013/596 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazların mülkiyetinin Kadastro Mahkemesinin 1991/123 Esas sayılı dosyası ile davalı olduğu anlaşıldığından, bankada depo edilen bedelin 3'er aylık vadeler halinde nemalandırılmasına, dava konusu taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 03/12/2013 tarihli ve 2008/663 Esas, 2013/596 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; arazi niteliğindeki Yeşilöz köyü 480, 481 ve 1102 parsel sayılı taşınmazlar ile kapama portakal bahçesi niteliğindeki 478 ve 479 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş, ancak, taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazlardan kapama portakal bahçesi niteliğindeki 478 ve 479 parsel sayılı sayılı taşınmazlar yönünden idarenin kıymet takdiri raporunda 08.11.2007 tarihi itibarıyla objektif değer artırıcı unsur ilavesi yapılmaksızın metrekare birim bedelinin 20,22 TL/m² olarak belirlendiği, davacı idarece yapılan kıymet takdirinden bir yıl sonra değerlendirme tarihi olan 24.11.2008 yılı itibarıyla bu taşınmazlar yönünden %25 oranında objektif değer artırıcı unsur ilavesi ile metrekare birim bedellerini 18,75 TL/m² olarak belirleyen rapor inandırıcı görülmemiş, ayrıca taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların enkazının alındığı hususunda bilgi ve belge bulunmadığına göre kamulaştırılan ağaçların değerinden enkaz bedelinin indirilemeyeceğinin gözetilmesi gerektiğinden ve dava konusu taşınmazların kamulaştırılan kısımlarına ilişkin olarak her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı belirtilmek suretiyle tescil hükmü kurulması gerektiğinden, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelin hak sahiplerine ödenmesine, dava konusu taşınmazların tapusunun iptali ile ... adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ... vd vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan 4820,4841 ve 1102 parsel sayılı taşınmazlara bozma öncesinde değer azalışı takdir edilmediğini, bozma sonrası değer azalışına hükmedilmesinin ve bozma öncesinde kapama portakal bahçesi olarak değerlendirilen 478 ve 479 parsel sayılı taşınmazların vasfının değiştirilmesinin usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlali olduğunu, objektif değer artışı uygulanmaması gerktiğini, faiz işletilmesinin de hatalı olduğunu, davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinden önceki kararla hükmedilen bedelin mahsup edilerek bloke kararı verilmesi gerekirken faizin de indirildiğini, faiz hükmünün hatalı kurulduğunu, dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğunu ve arsa niteliği ile değer biçilmesi gerektiğini, arsa niteliğinde kabul edilmesi ise taşınmazların köy içinde kaldığı gözetilerek bedeline hükmedilmesi gerektiğini ve ayrıca nispi vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; mahkemece bozma öncesinde verilen kararda 478 ve 479 parsel sayılı taşınmazlara kapama portakal bahçesi niteliği ile değer biçildiği, bu hususun bozmaya konu edilmediği hâlde bozma sonrasında 478 parsel sayılı taşınmaza arazi olarak değer biçilmesi hatalıdır.

3. Bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 480, 481 ve 1102 parsel sayılı taşınmazların değeri belirlenirken uygulanan münavebe ve net gelire yönelik bozma yapılmadığı hâlde münavebe ürünleri ve dolayısıyla net gelir değiştirilerek hazırlanan ek raporun hükme esas alınması doğru değildir.

3.Dava konusu 480 ve 481 parsellerin kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinde bozma öncesi hükme esas alınan raporda değer azalışı belirlenmediği, Mahkemece bu rapor esas alınarak hüküm kurulduğu, Dairemizce de bozma kararında faizin bloke ettirilerek karar verilmesi doğru olmadığının belirtildiği anlaşılmış olup bloke edilen faiz bedeli iadesi ile bozma sonrası fark bedel üzerinden bloke ettirilerek temyiz incelemesi sonrasında bu husus bozmaya konu edilmediği gözetilmeden taraflar yönünden kesinleşen hususlarda usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek yeniden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

4. Mahkemece verilen ilk kararla hükmedilen kamulaştırma bedelinin 25.03.2009 tarihinden ilk karar tarihine kadar işlemiş faziyle depo edildiği ve bozma sonrası oluşan fark bedele 25.03.2009 tarihinden son karar tarihi olan 24.10.2023 tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeksizin tüm bedele 03.12.2013 tarihine kadar faiz işletilmesi de doğru değildir.

5. Kamulaştırma bedelinin tüm fer’ileriyle birlikte derhal ödenmesine karar verilmesi gerekirken kararın kesinleştiği tarihte ödenmesine karar verilmesi de hatalıdır.

6. Dava konusu taşınmazlarda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22 nci maddesinin (a) bendi gereğince kadastro yenileme çalışması yapıldığı, eski 481, yeni 240 ada 4 parseldeki çalışmanın kesinleşmediği, Alanya Kadastro Mahkemesinin 2021/173 Esasında davalı olduğu gözetilmeksizin ve yenileme çalışması kesinleşen eski 479 (yeni 240 ada 6 parsel) eski 480 (yeni 240 ada 5 parsel) eski 1102 (yeni 240 ada 7 parsel), eski 478 (yeni 240 ada 8 parsel) yönünden ise yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu alanın ölçekli kroki üzerinde gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınması ve yenileme sonrası oluşan yüzölçümü üzerinden ve tapu kayıt malikleri yönünden kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerekir.

7. Kabule göre de, bozma öncesinde verilen kararı davacı idare ile davalılardan ... ile Teslime Özpelit vd. vekillerinin temyiz ettiğinden davalı idare yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin 480 ve 481 parsellerin maliki ...’ın da temyiz ettiğinin kabulü ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare ile davalılar ... vd. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan usul ve kanuna aykırı olan kararın BOZULMASINA, Davalı ... vd'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.