Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1976 E. 2024/3377 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Riskli yapı olarak belirlenen binanın ortak toplantısında alınan kararların iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uygun şekilde, 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği'ne uygun olarak yapılan toplantıda alınan kararların iptali talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/336 Esas, 2023/282 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki 03.07.2015 tarihli toplantının iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.03.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ana taşımazın yıkılarak arsaya dönmesi ile kat irtifakının sona erdiğini ve müşterek mülkiyetli taşınmaz haline dönüştüğünü, 10/12 paya sahip davalı tarafın hukuka aykırı şekilde kullanarak müvekkilinin mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaya çalıştığını belirterek 03.07.2015 tarihinde yapılan arsa payı sahipleri ortak toplantısının ve alınan kararların hükümsüzlüğüne ve dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilinin payının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un (6306 sayılı Kanun) ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre davalı, TOKİ ya da idareye satımının ihtiyati tedbir ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 03.07.2015 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısı için davacı tarafa ihtarname çekildiğini, müvekkilinin dava konusu bina için İstanbul Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurarak binanın halihazır durumunun incelenmesini talep ettiğini ve binanın ilgili müdürlük tarafından riskli yapı olarak belirlendiğini, davacının binayı boşaltmadığını, davacının hiçbir şekilde binanın yeniden imar ve inşasına yanaşmadığını, kat malikleri kurulunda alınan kararların hukuka aykırı olmadığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 03.11.2015 tarihli ve 2015/317 Esas, 2015/383 Karar sayılı kararı ile davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davanın adli yargıda görülmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 25.04.2019 tarihli ve 2017/297 Esas, 2019/90 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Mahkemece ortaklar toplantısının 6306 sayılı Kanun'un ve Uygulama Yönetmeliği'ne uygunluğunun denetlenmesi, toplantının gereken çoğunluk ve şartlarla yapılıp yapılmadığının taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının tek başına aldığı kararları dürüstlük kuralına aykırı olarak davacıya dayatmak istediğini, toplantıda alınan kararların açıkça adil paylaşıma ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesinin de kararlarında yapılan paylaşımın adil olup olmadığı hususunun denetlenmesi gerektiğini bildirdiğini, bilirkişi raporunun hatalı olup davacı hissesinin satışına karar verilmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 03.07.2015 tarihli toplantıda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 737 inci ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davalı yararına 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınmasına,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.