"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3212 Esas, 2023/1708 Karar
DAVA TARİHİ: 06.04.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/127 Esas, 2022/270 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılar için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçenin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1332 parsel sayılı taşınmaza davalı idarenin yol yaparak fiilen el attığını, bu yol yapılırken müvekkillerinin murisine herhangi bir kamulaştırma bedeli ödenmediğini ve geçerli bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını, bu nedenlerle müvekkillerinin hisselerinin dava tarihi itibari ile mahkemece belirlenecek olan piyasa rayiç değerinin yasal faizi ile birlikte tazminat olarak davalı idareden alınarak davacı müvekkillere ödenmesine ve dava konusu taşınmazdaki davacılara ait hisselerin geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedellerinin tespiti ile her yıl dönem sonundan başlamak üzere işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden tahsil edilerek ayrı ayrı müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... yolunun (Km.184337-184443)... köyü sınırlarına rastlayan taşınmazlardan olduğunu, yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla bu yerlerin 04.04 1973 tarihli ve 1973/48 sayılı Kamu yararı kararına istinaden o tarihte yürürlükte bulunan 6830 sayılı İstimlak Kanun'u (6830 sayılı Kanun) kapsamında kamulaştırıldığını, Kadastro öncesi ... tapusu Mart 1952 tarih,cilt :147, sahife:88, sıra:438, Memet oğlu ... adına kayıtlı tamamı 20.000 m² olan çalılık ve taşlık vasıflı tarlanın 6.806,00 m² lik kısmının kamulaştırma işlemine tabi tutulduğunu, Kıymet Takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelin yatırıldığını, kamulaştırma durumunu bildirir noter tebligatın ... 3. Noterliği kanalı ile 000200 yevmiye nolu ve 08.01.1974 tarihli işlem ile yapıldığını, noter tebligatının 18.01.1974 tarihinde Bekçi ...'a bırakıldığını, noter tebligatının ... 3. Noterliğinden getirtilerek tebligatın yapılma biçiminin ayrıca inceleme konusu yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırmasız el atma bedelinin ve ecrimisilin davacı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabul edildiğini, rapordaki tespitlere göre taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sulama kaynağının her mevsim yetebilecek düzeyde olup olmadığı kaynak üzerinde taşınmaz lehine bir mükellefiyet bulup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmazın el atma tarihi itibarıyla kuru tarım arazisi olduğunu, münavebe ürünlerinin yüksek gelir getiren domates, taze fasulye, biber ve kabak olarak alındığını, taşınmazın değerinin olduğundan yüksek hesaplandığını, taşınmazın bulunduğu bölgede bu ürünlerin yetiştirilmesine yetecek bir sulama kaynağı bulunmadığını, ayrıca bir yılda iki ürün yetiştirilemeyeceğini, bilirkişi raporunda uygulanan %150 oranındaki objektif değer artışının da yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemleri kamulaştırma tarihinde yürürlükte olan 6830 sayılı Kanun hükümlerine göre usulüne uygun tamamlanmış olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, el atma olmadığından ecrimisile hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek resen gözetilecek sebeplerle de kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idare vekili tarafından taşınmazın usulüne uygun şekilde kamulaştırıldığı iddia edilmekte ise de kamulaştırma işlemine dair davacılar murisi ...’e gönderilen tebligatın dosya arasındaki tebligat parçası fotokopisine göre doğrudan Bekçi ...’a teslim edildiği, bu şekilde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, Banka cevabi yazısında ise 10 yılını dolduran belgeler imha edildiğinden ilgili makbuz veya evraklara ulaşılamadığının bildirildiği, dolayısıyla kamulaştırma bedelinin davacılar murisi tarafından tahsil edildiğine dair herhangi bir belgenin de mevcut olmadığı, nitekim Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin aynı bölgede bulunan başka bir taşınmaz hakkındaki 09.02.2015 tarihli ve 2014/13917 Esas, 2015/1662 Karar sayılı kararında da kamulaştırma tarihinde taşınmazın maliki olan davacı yerine bekçi ...'a yapılan tebligatın usule uygun sayılamayacağı gibi kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gereğine işaret edildiği anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Tazminata İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.