Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2010 E. 2024/8986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi ve zarar gören ağaçların bedelinin tahsili davasında, mahkemenin talep dışı hüküm kurup kurmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının müdahalenin önlenmesi talebinden feragat etmediği ve mahkemenin bu talebi kabul etmekle yetinmesi gerekirken, talep dışı olarak eski hale getirme bedeline hükmetmesinin hatalı olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/42 Esas, 2023/116 Karar

DAVA TARİHİ : 09.07.2012

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan müdahalenin meni, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili ve zarar gören muhdesat bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Kahramanmaraş ili, Nurhak ilçesi, Kullar köyü 224 ada 9 parsel sayılı ve bahçe vasıflı taşınmaza davalı ... yararına davalı ... İl Özel İdaresi Müdürlüğü tarafından yapılan Gövdeli kasabası sulama suyu projesi çalışmaları kapsamında el atıldığını hukuka aykırı bir şekilde herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan müvekkiline ait parselin içinden geçirildiğini, taşınmazın bu kısmındaki 14-16 yaş aralığındaki yaklaşık 20 kök ceviz ağacı ile 5-6 yaş aralığındaki yaklaşık 30 kök elma ağacının zarar gördüğünü, bir kısmının toprağın altında kaldığını ve bir kısmının sökülmüş olduğunu, müvekkiline ait olan toprağın altında kalan veya gördükleri zarar nedeniyle sökülen söz konusu ceviz ve elma ağaçların karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kamulaştırmasız el atılan kısma yönelik haksız el atmanın önlenmesine, her iki alacak kalemine dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceğini, kamulaştırmasız el atma şartları oluşmadığını, davaya konu zarardan sorumlu olmadıklarını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu taşınmaza el atılmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 11.09.2013 tarihli ve 2012/727 Esas 2013/376 Karar sayılı kararıyla; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı, 5999 ve 6487 sayılı Kanunlarda düzenlenen ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Geçici 6 ncı maddenin bir tasfiye hükmü olduğunu, 09.10.1956-04.11.1983 tarihleri arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarla ilgili olarak, 11.06.2013 tarihinden sonra açılacak davalarda uygulanacak usul ve esasları düzenlediğini, Kanun'un yürürlük tarihinden önce açılan davalarda ve 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin uyuşmazlıklarda uygulanmayacağını, bu nedenle, işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın el atmanın önlenmesi talebi yönünden kabulüne tazminat talebi yönünden ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu zarardan hangi idarenin sorumlu olduğuna ilişkin araştırma yapılmadığını, müvekkil idarenin el atmasının söz konusu olmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, eski hale getirme bedelinin hesaplanmasının hatalı olduğunu, müvekkil idarenin el atmasının söz konusu olmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahelenin önlenmesini, zarar gören ağaçlarının değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davaya konu zarardan hangi idarenin sorumlu olduğu tespit edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususta yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3. Dosya kapsamından; davacı vekilinin 25.10.2023 havale tarihli dilekçesinde, ''dava dilekçesi ile tedritli talep olarak ileri sürülen müdahalenin önlenmesinin mümkün olmaması halinde el atılan kısmın bedeli mukabilinde kamulaştırılması talebimizden feragat ediyoruz. Davanın asli talebimiz olan kamulaştırmasız el atmanın (müdahalenin) önlenmesi talebi ile sınırlı olarak görülüp karara bağlanmasını talep ediyoruz.'' şeklinde beyanda bulunduğu, 07.11.2023 tarihli duruşmada ise iş bu talebini yinelediği anlaşılmakla Mahkemece müdahalenin men'ine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken talep aşılmak suretiyle eski hale getirme bedeli adı altında taşınmazın zemin bedeline ve kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan zarar bedeline hükmedilmesi hatalı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.