Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2055 E. 2024/8942 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin hangi idareden tahsil edileceği ve dava harçlarının maktu mu yoksa nispi mi olarak hesaplanacağı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atılan kısımların proje bütünlüğü gözetilerek değerlendirilmesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 4. maddesi uyarınca dava harçlarının nispi olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harçlara ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/408 Esas, 2023/2936 Karar

DAVA TARİHİ : 26.02.2022

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen kararBaşkanlığı vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/105 Esas, 2022/644 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı idareler yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı ... ve dahili davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... ve dahili davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... ve dahili davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı lehine, dahili davalı ... yönünden hüküm altına alınan temyize konu edilen bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine, davalı ... vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ..., Elvanköyü Mahallesi 47906 ada 4 parsel sayılı taşınmazın imar planında otopark alanı olarak ayrıldığını, uzun süre pasif kalınmak suretiyle taşınmaza el atıldığını, müvekkilinin taşınmazdan yararlanmasının mümkün olmadığını, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek taşınmaz bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 09.01.2013 tarihli 47 sayılı kararına istinaden imar planı değişikliğine konu edildiğini, 232.025 m² alanlı taşınmazda kamulaştırma çalışmasının bulunmadığı gibi herhangi bir el atma durumunun söz konusu olmadığını, taşınmazda mülkiyet hakkının kullanılmasına engel teşkil eden bir kısıtlılığın bulunmadığını, taşınmaza fiilen el atılmadığı için davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğini, bu kapsamda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dahili davalı yoluyla taraf sıfatının kazandırılamayacağını, dava konusu taşınmaza müvekkilinin fiilen el atmadığını, taşınmazdan geçen herhangi bir imar yolunun bulunmadığını, yolun eski kadastro yolu olup, imar uygulaması yapılmadan önce tesis edildiğini, yolun geçtiği güzergahın doğalgaz hattı kullanımına tahsisli olduğunu, taşınmazda ... Genel Müdürlüğü lehine daimi irtifak hakkı bulunduğunu, bu nedenle husumetin müvekkili idareye değil ... Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, taşınmazın büyüklüğü ve niteliği dikkate alınarak kamulaştırma yetkisi ve sorumluluğunun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, el atma tarihinin gün, ay ve yıl olarak belirlenerek taşınmazın el atma tarihindeki niteliklerine göre değerinin tespit edilmesini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; imar sonrası oluşturulan dava konusu taşınmaz üzerinden daha önce kamulaştırma işlemleri müvekkili idare tarafından yürütülen Sincan OSB Doğal Gaz Boru Hattı ve Ankara 1.OSB (Zorlu Enerji) Doğal Gaz Boru Hattının geçtiğini, taşınmazın tapu kaydı üzerine müvekkili idare lehine bulunan irtifak hakkı tescillerinin boru hattı güzergahında bulunan ve tescil işlemi tamamlanan eski kadastro parselleri üzerinden imar sonrası oluşturulan dava konusu parsele aktarıldığını, kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine, diğer davalı idareler yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... ve dahili davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde genişliği 12 metreden daha dar bir yol olduğunu, 12 metrenin altındaki yollarda sorumluluğun ilçe belediyesine ait olduğunu, bu nedenle davanın ıslah gibi kabulüne karar verilmesi gerektiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesinde sadece harçlar için maktu olması yönünde düzenleme yapıldığını, bu düzenlemenin vekâlet ücretini kapsamadığını, bu nedenle vekâlet ücretinin 212.248,17 TL olarak düzeltilmesi gerektiği ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen el atılmadığını, davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 09.06.2022 tarihli ve 1166 sayılı kararına istinaden dava konusu taşınmazın imar planında “Özel Terminal Alanı” kullanımında olduğunu, müvekkilinin 2942 sayılı Kanun’un Ek 1 inci maddesindeki yasal gerekliliklerini yerine getirdiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

3. Dahili davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü madde uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ..., Elvanköyü Mahallesi 47906 ada 4 parsel sayılı 232.025 m² alanlı ve arsa vasıflı taşınmazın 26.12.2003 tarihinde ... tarafından onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında ''batı oto terminali'' kullanımında kaldığı ve 85126 numaralı parselasyon planı ile tapuda tescil edildiği, ancak bu parselasyon planının idare mahkemesince iptali üzerine Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 05.01.2012 tarihli ve 42 sayılı kararı ile onaylanan 85126/1 numaralı parselasyon planında kullanım alanının ve 47906 ada 4 parselin aynen korunduğu, Etimesgut Belediye Meclisinin 09.11.2012 tarihli kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli ... planı değişikliğiyle kullanım kararının ''özel oto terminali'' olarak belirlendiği, buna dayanılarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 09.06.2022 tarihli kararıyla tadilen onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planıyla da ''özel terminal alanı'' kullanımına dönüştürüldüğü, 85126/1 numaralı parselasyon planının Ankara 11. İdare Mahkemesinin 2021/715 Esas, 2022/577 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği, bunun üzerine Etimesgut Belediye Encümeninin 04.10.2022 tarihli ve 1199 sayılı kararı ile hazırlanan 85379 numaralı parselasyon planına 47908 ve 47890 adaların dahil edildiği, 85126/1 numaralı parselasyon planındaki diğer ada ve parsellerin yürürlüğünün aynen devamına karar verildiği, sonuç olarak nazım ve uygulama imar planının ayakta olduğu, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde imar planındaki ayrılma amacına uygun yapı ve tesis bulunmadığı, ... Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı tesis edilen güzergahta 6,50 metre genişliğinde 178 metre uzunluğunda asfalt yolun olduğu, taşınmazın ilk olarak 2003 yılında yapılan uygulama imar planında ''batı oto terminali'' olarak ayrıldığı, o tarihten beri mülkiyet hakkı üzerindeki kısıtlamanın devam ettiğinin anlaşıldığı, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği, açılacak bedel davasında adli yargı görevi olup bu itibarla taşınmaz bedelinin tahsili davasının adli yargı yerinde açılmasının doğru olduğu, bu itibarla arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, dava konusu taşınmaz ile emsallerin vergiye esas değerleri de kıyaslanmak suretiyle, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgede bulunan ve Daire denetiminden geçerek kesinleşen 45941 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik bedel de değerlendirilerek, dava konusu taşınmaz üzerinde daha önce tesis edilmiş olan BEDAŞ Genel Müdürlüğü ve ... Genel Müdürlüğüne ait hatlar nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer düşüklüğü oranları da dikkate alınarak dava tarihi itibarıyla değerinin tespit edilmesinde, taşınmazın imar planındaki konumu dikkate alındığında yol dışında kalan bölümde sorumluluğun davalı ... Başkanlığına ait olduğunun kabulü ile bu bölüm yönünden tespit edilen bedelin ıslahta dikkate alınarak bu idareden tahsiline dair kararda bir isabetsizlik görülmediği, ancak dava konusu taşınmaz içinden geçen yolun asfalt yol olduğu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü parsel sorgulama sistemi üzerinden yapılan incelemede yolun sokak numarası alarak asfaltlanmış olduğu, kendiliğinden oluşmuş bir yol olmadığı, yol genişliği dikkate alındığında sorumluluğun ilçe belediyesi olan dahili davalı ... Başkanlığına ait olduğu dikkate alınarak, davanın ıslah gibi kabulü ile yol olan bölüm bedelinin dahili davalı ... Başkanlığından tahsili ile bu bölümdeki davacı payının tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, taşınmazın tamamından davalı ... sorumlu tutularak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi; 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrası uyarınca maktu harca hükmedilmesi gerektiği ve Dairenin gerekçesi doğrultusunda vekâlet ücretinin nispi olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... ve ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un Ek 1 inci maddesi ve 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanunu’na eklenen Ek 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Ankara ili, ..., Elvanköyü Mahallesi 47906 ada 4 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaz üzerinde 6,50 metre genişliğinde 178 metre uzunluğunda asfalt yolun bulunduğu anlaşılmakla birlikte, 2003 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında "batı oto terminali" olarak ayrıldığı, 2022 yılında tadilen onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planıyla "özel terminal alanı" kullanımına dönüştürüldüğü, dava konusu taşınmaza yol olarak fiilen el atılan kısımlarla birlikte proje bütünlüğü gereği el atılan kısımların bedeline hükmedilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... Başkanlığının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki davada dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup, bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında fiilen el atılan taşınmaz bedeli yönünden proje bütünlüğü de gözetilerek nispi harca hükmedilmesi gerekirken, maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Dahili Davalı ... Vekilinin Temyizi Yönünden;

Dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla REDDİNE,

B. Davalı ... Vekilinin Temyizi Yönünden;

1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzeni gereğince yapılan inceleme sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bendinin (4) numaralı alt bendinin tümüyle hükümden çıkartılması, yerine "Davalı ... Başkanlığından alınması gereken 154.719,65 TL nispi harçtan, davacı tarafından tahsil edilen 80,70 TL peşin harç ve 38.870,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 38.950,70 TL'nin mahsubu ile bakiye 115.768,95 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına, dahili davalı ... Başkanlığından alınması gereken 783,45 TL harcın davalı Etimsegut Belediye Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınmasına, dahili davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.