"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/620 Esas, 2023/2241 Karar
DAVA TARİHİ : 04.04.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/135 Esas, 2021/480 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep ili, ..., Yaylacık Mahallesi 104 ada 11 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, fiili taksime göre değil tapudaki pay oranlarına göre karar verilmesi gerektiğini, pilon yerinin davalı ... hissesinden karşılanması gerektiğini, değer düşüklüğü oranı fazla hesaplanarak belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmaz dava tarihi itibarıyla arazi vasfında kabul edilip bu niteliğine uygun olarak davacı ... tarafından fiilen kullanılan alanlar kısmen zeytin ve bağ, kısmen zeytin ve fıstık olarak kabul edilmek suretiyle ve %50 objektif değer artışı eklenmek suretiyle sonuç metrekare birim değerinin hesaplandığı, diğer davacı ... tarafından fiilen kullanılan alan ise kapama fıstık bahçesi olarak kabul edilmek suretiyle ve %40 objektif değer artışı eklenmek suretiyle sonuç metrekare birim değerinin hesaplandığı ve bu metrekare birim değerleri üzerinden dava konusu taşınmazdaki daimi irtifak alanlarının değerlerinin tespit edildiği, mahkemece de bilirkişi raporunda tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden davanın kabulüne dair karar verildiği, davaya konu taşınmaz bakımından net gelir metodu esas alınarak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerine göre değer biçilmesinde ve bu değer üzerinden toplam kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında istinaf edenin sıfatı dikkate alınarak bir isabetsizlik görülmemiş, ayrıca taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alındığında raporda takdir edilen değer düşüklüğü oranına dair tespitler de dosya kapsamına uygun bulunmuş olup her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesinde davacı lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiği itirazında bulunmuş ise de kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin davada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davacının bu yöndeki itirazına itibar edilmeyerek davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ayrıca rızai taksimde belirtilen ... hissesinden pilon yerinin tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken davalılar adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, rızai taksimin kararın tapuda infazına engel olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı arasındaki irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Kararın infazının sağlanabilmesi için dava konusu taşınmazdaki irtifak ve pilon alanına ilişkin koordinat ve yüzölçümü bilgilerini içeren 26.02.2020 tarihli fen bilirkişi raporu ile krokisinin kararın eki sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yalnızca fiili kullanım alanlarına ilişkin koordinat bilgilerini içeren 11.08.2021 tarihli raporun tescile esas alınması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;
a) (I) numaralı bendinin (2) numaralı alt bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Dava konusu Gaziantep ili, ..., Yaylacık Mahallesi 104 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 26.02.2020 tarihli fen raporuna ekli krokide İRTİFAK 1 ve İRTİFAK 2 olarak gösterilen toplamda 3.966,79 m² yüzölçümlü kısmında davacı lehine irtifak hakkı tesisi ile davalıların hisseleri üzerinde irtifak hakkının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 26.02.2020 tarihli fen raporunun kararın eki sayılmasına,” cümlesinin yazılmasına,
b) (II) numaralı bendinin (4) numaralı alt bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Dava konusu Gaziantep ili, ..., Yaylacık Mahallesi 104 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 26.02.2020 tarihli fen raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 59,27 m² yüzölçümlü pilon yerinin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline, 26.02.2020 tarihli fen raporunun kararın eki sayılmasına,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.