"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/306 Esas, 2023/2627 Karar
DAVA TARİHİ : 22.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bulanık 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/39 Esas, 2021/142 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın daacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, Bulanık ilçesi, Arakonak köyü 567, 611 ve 684 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alpaslan Hes-Bulanık DM Enerji Hattı Tesisinin kamulaştırma projesinin yerine getirilmesi amacıyla davalı taşınmazından elektrik telleri geçtiğini, davalı ile davacı kurum arasında uzlaşma sağlanamadığını, söz konusu bedelin kamulaştırma yapılması istenen taşınmaz için düşük olduğunu, bu nedenlerle söz konusu gerçek bedelin hesaplanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin açmış oldukları davanın kabulüne karar vermesine rağmen kurumları lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hakkaniyete uygun olmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kapitalizasyonun yanlış hesaplandığını, değer düşüklüğünün yüksek alındığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki 567 ve 611 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri, kuru tarım arazisi niteliğindeki 684 parsel sayılı taşınmaza ise yine o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilerek sulu arazi olan 567 ve 611 parsel sayılı taşınmazların m2 birim fiyatının 20,96 TL, kuru arazi olan 684 parsel sayılı taşınmazın ise m² birim fiyatının 11,56 TL olarak hesaplanmasında, hesaplamaya esas alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranının % 4 ve % 5 olarak hesaplanmasında, taşınmazın bulunduğu konumda objektif değer artışını etkileyecek herhangi bir unsur bulunmadığından, bu hususta değerlendirme yapılmamasında, taşınmazlarının niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak belirlenen değer düşüklüğü oranında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı çerçevesinde davalı yararına vekâlet ücretine takdir edilip davacı lehine takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yasal mevzuat dikkate alınarak yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılması gerektiğini, bu hususta her ne kadar bireysel bazda bir karar alınmış ise de buna dair herhangi bir kanun değişikliği yapılmadığını, hali hazırda mevcut kanuni düzenlemeler dikkate alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetin gereği olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinden geçen enerji nakil hattından dolayı, tazminata esas değer kaybı oranının %35 olacak şekilde en üst seviyeden alınmasının hakkaniyete tamamen aykırı olduğunu, irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının, taşınmazın tüm değerinin binde beşini geçemeyeceğini, ancak bilirkişilerin bu karara aykırı rapor tanzim ettiklerini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve taşınmazın tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak, irtifak hakkı ve pilon yeri karşılığının tespit edilmesi ve bu hakkın davacı idare adına tapuda tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.