"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3176 Esas, 2023/1657 Karar
DAVA TARİHİ: 11.01.2019
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Alanya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/42 Esas, 2021/12 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...ili, ...,...Mahallesi 25.731,78 m² yüzölçümlü 159 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 9.770,37 m²sinin kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebe deseninin yüksek gelir getiren ürünlerden seçilmesi nedeniyle taşınmazın metrekare birim fiyatının yüksek bulunduğunu, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olmasına rağmen sulu kabul edildiğini, objektif değer artışı uygulanmaması gerekirken %10 objektif değer artışı uygulanmasının ve arta kalan kısım için değer azalışı uygulanmaması gerekirken %10 değer azalışı uygulanmasının hatalı olduğunu, lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini davalıya maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken nispi vekâlet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir yöntemi ile bedelin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, münavebe deseninin o yörede yaygın olarak üretim yapılan ürünlerden birinci yıl bakla, ikinci yıl taze fasulye, üçüncü yıl taze domates olmak üzere üç yılda üç ürün şeklinde oluşturulmasının yerinde olduğu, net gelirin hesabında değerlendirme tarihi olan 2019 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında kabul edildiğinden kapitalisazyon faiz oranı %4 olarak alınmasının yerinde olduğu, dava konusu taşınmazın merkezi yerlere uzaklığı ve bulunduğu konum dikkate alındığından %10 objektif değer artışı uygulanmasının doğru olduğu; ancak taşınmazın kamulaştırmasından arta kalan kısım olan 14.753,67 m²lik kısmın yüzölçümü, geometrik şekli ve makineli tarıma elverişli olması dikkate alındığında değer azalış oranı uygulanmaması gerektiği, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun'un 10 ncu maddesinin sekizinci fıkrasının iptaline karar verilmesi ve 31317 sayılı ve 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanması karşısında tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalılara derhal ödenmesine karar verilmesinin gerektiği halde bu hususlara riayet edilmemesinin hatalı olduğu, kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davalarında davalı lehine maktu vekâlet ücreti takdiri gerekirken nispi vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki davaya konu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.