Logo

5. Hukuk Dairesi2024/217 E. 2024/6384 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu taşınmazın bedelinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların mülkiyetinde bulunan arsa niteliğindeki taşınmaza, davalı idare tarafından kamulaştırmasız el konulması nedeniyle, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesine uygun olarak emsal karşılaştırması yöntemiyle bedel tespiti yapılması ve davalı idareden tahsili yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2359 Esas, 2023/1473 Karar

DAVA TARİHİ: 19.11.2020

KARAR : Usulden ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/286 Esas, 2022/97 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ecrimisil istemi yönünden miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle usulden reddine, kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat istemine ilişkin talep yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Tüm davacılar için ecrimisil ve ... dışındaki davacılar için kamulaştırmasız el atma bedeli olarak hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idare vekilinin ecrimisil ve ... dışındaki davacılar için kamulaştırmasız el atma bedeli yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ..., ... Mahallesi 5480 ada 2 parsel sayılı taşınmazın imar planında resmî kurum alanı olarak ayrıldığını, davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın fiilen park yeri yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluğun davalı ... Başkanlığında olmadığını, davanın süresinde açılmadığını, taşınmazın gelir getirecek nitelikte olmadığını, ecrimisil talebinin söz konusu olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve ecrimisil bedelinin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin herhangi bir el atma işleminin bulunmadığını, davanın müvekkili idare yönünden husumetten reddi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, emsal tespiti ve değer belirleme yöntemi ile mukayesenin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın plandaki konumunun dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda emsal taşımazın satış fiyatının iki satışın fiyatları ortalaması alınarak tespit edildiğini, tek bir satış işleminin esas alınmasının gerektiğini, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, taşınmazın ilk el atma tarihindeki nitelikleri ve konumu göz önünde bulundurularak değer biçilmesi gerektiğini, metrekare birim fiyatının yüksek belirlendiğini, ecrimisil başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, ıslah edilen kısım için faizin ıslah tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hatalı şekilde hüküm altına alındığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile imar planında Resmi Kurum Alanı olarak ayrılmış olan dava konusu taşınmaza davalı tarafından park yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, hükme esas raporda, taşınmazın vasfının arsa olarak değerlendirilip emsal kıyaslaması suretiyle değer biçilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın özelliklerinin puanlanması suretiyle bulunan değer üzerinden taşınmazın değerinin tespit edildiği, her iki taşınmazın da düzenleme ortaklık payı düşülmüş imar parseli olduğu, emlak vergi değerleri açısından ters orantı bulunmadığı, taşınmazın bulunan metrekare değerinin ve tazminat miktarının taşınmazın bulunduğu konum itibari ile uyumlu olduğu, ecrimisil yönünden de bilirkişi kurul raporunda emsal otopark kira gelirine göre kıyaslama yapılıp ecrimisil miktarının tespitinin yerinde olduğu, kamulaştırmasız el atma tazminatına ve ecrimisil hesabına ilişkin hükme esas teşkil eden bilirkişi kurulu raporunun denetime açık, ayrıntılı, hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından davalı tarafın istinaf konusu ettiği sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede, Mahkeme hükmünde usul ve kanuna aykırılık tespit edilemediğinden, davalı tarafın istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiş, ancak resen yapılan incelemede İlk Derece Mahkemesince mükerrer ödemeye yol açacak şekilde davacı ... yönünden hüküm fıkrasının 6 ncı ve 7 nci maddelerinde iki kez ecrimisile hükmedilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun)11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacıların maliki olduğu arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve bedelinin fiilen el atan davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı İdare Vekilinin Ecrimisil ve ... Dışındaki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden,

Davalı idare vekilinin ecrimisil ve ... dışındaki davacılara ilişkin tazminat talebi yönünden temyiz dilekçesinde REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'ya İlişkin Temyizi Yönünden,

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.