"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/125 Esas, 2018/386 Karar
DAVA TARİHİ : 30.05.2014
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalar ile ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl ve birleştirilen 2014/306 Esas sayılı dosyaya ilişkin dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Bursa ili, ..., Görükle Mahallesi 5314 ada 3 parsel sayılı taşınmaza fiilen yol ve park yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını belirterek belirlenecek bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2. Davacılar vekili birleştirilen 2018/570 Esas sayılı dosyaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; ilk davada saklı tutulan bedelin ilk dava tarihinden itibaren davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, kamulaştırmasız el atma davalarında husumetin taşınmaza fiilen el atan idareye yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaza müvekkili idarece el atılmadığını, davanın mahiyeti itibarıyla İdare Mahkemesinde açılması gerektiğini, dava dilekçesinin yargı yolu yönünden reddi gerektiğini, ayrıca uzlaşma şartlarına uyulmadan açılan davanın kanuna ve usule aykırı olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.12.2014 tarihli ve 2014/324 Esas, 2014/511 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın tapu kayıt örneğine göre, taşınmaz üzerinde 1.866,16 m²lik alanda TEK lehine daimi irtifak hakkı tesis edilmiş olup bunun 148,84 m²'si 28.08.2009 tarihli imar işlemi sonucu 548 ada 4 parsel sayılı taşınmaza gitmiş, geriye 1.722,32 m²si irtifak hakkı kaldığı anlaşılmıştır. 1.722,32 m²lik alanda yer alan eski irtifak hakkının taşınmazda meydana getirmesi kaçınılmaz değer kaybının bilirkişi kurulunca dikkate alınmamış olması doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin bozma kararına karşı taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
4. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı uyarınca 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hususu bozma kararına eklenmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20.06.2018 tarihli ve 2018/125 Esas, 2018/386 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin imar uygulaması nedeni ile taşınmazda hissedar oldukları hâlde, önceki irtifak hakkı sebebi ile değer düşüklüğü uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı idarenin sorumluluğunun olmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun)11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Bursa ili, ..., Görükle Mahallesi 5314 ada 3 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelini davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.