Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2262 E. 2024/9105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmazlar üzerinde tesis edilen daimi ve geçici irtifak hakkı kamulaştırması nedeniyle belirlenen bedelin tespiti ve davacı idare lehine tescili davasında, kamulaştırma bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca, arazi niteliğindeki taşınmazların değerinin net gelirine göre hesaplanması, değer düşüklüğü oranının taşınmazın niteliği, yüzölçümü ve geometrik durumu gözetilerek belirlenmesi ve AİHM ile Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1208 Esas, 2023/2233 Karar

DAVA TARİHİ : 21.12.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Saray(Tekirdağ) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/598 Esas, 2021/493 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan daimi ve geçici irtifak hakkı tesisi ile bu hakların davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Tekirdağ ili, ..., Yeni Mahalle 161 ada 11, 161 ada 13, 161 ada 17 ve 162 ada 3 parsel sayılı taşınmazların daimi ve 2 yıllık geçici irtifak kamulaştırma bedellerinin tespitine ve bu hakkın (ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile) davacı idare lehine tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların hükme esas fen raporunda gösterilen kısımlarda (ağaç dikmemek, bina vb. gibi sabit yapı yapmamak şartıyla) davacı idare lehine daimi irtifak hakkı ve 2 yıl süre ile geçici irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedeli ile acele el koyma dosyasında belirlenen bedel arasında fahiş fark bulunduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmasının yerinde olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının düşük alındığını, objektif değer artış oranının da yüksek uygulandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin düşük olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, değerlendirmeye alınan ürün verilerinin resmi verilerle uyumlu ve yörenin münavebe sistemine uygun olduğu, dava konusu taşınmazların nitelikleri ve konumlarına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artırıcı unsur oranının uygun düştüğü, taşınmazların niteliği, tamamının yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; değer düşüklüğü oranının çok yüksek olduğunu, objektif değer artış oranının da yüksek belirlendiğini, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.