"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1566 Esas, 2023/253 Karar
DAVA TARİHİ : 02.04.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/247 Esas, 2021/440 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... ve davalılar ... vd. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 216 parsel sayılı taşınmazın DSİ Genel Müdürlüğünün Sazlıdere Projesi İnşaatı nedeniyle idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının kamulaştırma tarihindeki malikler adına çıkartıldığını, dava konusu maliklerince Çatalca 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/795 Esas, 1998/636 Karar ve 1996/460 Esas, 1999/219 Karar sayılı dosyaları ile tezyidi bedel davaları açıldığını, davalar neticesinde ödemeler yapıldığını; ancak tapu kayıt maliklerince ferağ işlemi yapılmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini ileri sürerek 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi gereğince taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadığını, idare tarafından usulü işlemler gerçekleştirilmiş ve müvekkil tarafından bedel artımı davası açılmış ise bu durumun gelen evrakların incelenmesinden sonra anlaşılacağını, müvekkilinin 1994-1996 yıllarında bazı parseller için kamulaştırma yapıldığını ve bedel artımı için avukata vekâlet verdiğini hatırladığını, ancak parsel numarasını hatırlamadığını, idare tarafından işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğinden ve ödeme ve tescil işlemleri birlikte yapılmadığından, aradan 25 yıl geçtikten sonra dava açıldığını ve yargılama gideri ile vekâlet ücreti talep ettiklerini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun dava konusu taşınmazın devri için herhangi bir talebinin olmadığını, kamulaştırma üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen davacı kurumun tapu tescil işlemlerinin tamamlanması için taraflarına bir bildirim ve talepte bulunmadığını, tapu tescil işleminin bir bildirim veya talep ile gerçekleştirilmesinin mümkün olduğu halde dava açılarak böyle bir talepte bulunulmasının usul bakımından hukuka aykırı olup usul ekonomisi bakımından da uygun olmadığını, müvekkillerinin davanın açılmasına sebebiyet veren olmadıklarını belirterek yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin müvekkilleri aleyhine hükmedilmemesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile davalılar ... vd. v vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarına vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; idareye vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkillerinin davayı kabul ettiğini, davanın açılmasına neden olunmadığını, lehlerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun'a göre açılan tescil davalarında, davalıya yargılama giderinin yükletilmemesi, davalının cevap lahiyasında veya en geç ilk oturumda hazır bulunarak davayı kabul ettiğini beyan etmesi halinde mümkündür. (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 14.07.2008 tarihli ve 2008/6084 Esas, 2008/9780 Karar sayılı ilamı). Dosya içindeki belgelerden; tapu kaydı maliki olan davalılar ve davalılar murislerinin davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak istinafa başvuran davalılar Bilgi Ezberci, ... ve ...'un ilk duruşmadan önce dilekçe ibraz ederek davayı kabul ettiklerini bildirdikleri, bu davalılar yönünden davayı kabul ettiklerinden idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinde ve lehlerine vekâlet ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, istinafa başvuran davalılar vekillerinin davayı kabul etmediği, dolayısıyla davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı ... ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderleri davacı idare üzerinde bırakılacağını ve vekâlet ücretinin de yargılama giderlerinden olduğunu ayrıca Anayasa Mahkemesinin bu husustaki kararları dikkate alınmadan dava açılmasında kusuru bulunmayan ve kendisini vekille temsil ettiren müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken aykırı olarak davacı idare idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırılan dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ile 371 inci maddeleri
2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... Yılmazdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.