"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/959 Esas, 2023/2376 Karar
DAVA TARİHİ : 19.08.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/310 Esas, 2021/425 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ..., Yolçatı Mahallesi 3096 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin hissedar olduğunu, bahse konu taşınmaza davalı tarafça karayolu yapımı nedeniyle fiilen el atıldığını, el atılan bu yerin tapu kapsamı içerisinde olduğunu, el atmanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, taşınmazın İstanbul-İzmir Otoyolu üzerinde bulunduğunu, dava konusu taşınmazın tamamına el atıldığını ve kullanılamaz hale geldiğini, ayrıca el atılan kısmın dışında kalacak ve fiilen kullanımı mümkün olmayacak bir kısım mevcut ise bu kısmın da bedel karşılığında davalı idareye bırakılmasını talep ettiklerini ileri sürerek eldeki dava açılmıştır.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın evveliyatında 800 parsel sayı ile Beytullah Güner, Huriye Akdere, Zeyniye Arkın, Hediye Kaplan adına kayıtlı iken 4257,92 m²si Karayolları Genel Müdürlüğünün İstanbul-Bursa-Balıkesir-İzmir Otoyolu Bursa Çevre Yolu Batı Kesimi kamulaştırılması kapsamında, 25.02.2000 tarihli ve 2000/14 sayılı Kamu yararı ile kamulaştırılmasına karar verildiğini, taşınmaza toplam 7.664,256,000 TL kıymet takdir edilerek, kamulaştırma bedelinin ilgililer adına Bursa Ziraat Bankasına bloke edildiğini ve Bursa 1. Noterliğinin 1384 yevmiye no'lu ihtarnamesi ile tebligat yapıldığını, akabinde davacı ve diğer malikler tarafından açılan kamulaştırma bedelinin artırılması davasının Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/1185 Esas, 2001/1101 Karar sayılı ilamı ile kabul edildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 2002/1260 Esas, 2139 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğini, arttırılan miktarın Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2002/117 Esas sayılı dosyasına ödendiğini, kamulaştırma işlemi kesinleşen taşınmaz için yeniden dava açıldığını, davacının taşınmazın o zamanki maliklerinden Zeyni Argın mirasçısı olduğunu, kök muris Zeyni ARGIN'ın Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/1185 Esas sayılı dosyasında davacı olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin öncesinde taşınmaza takdir edilen kamulaştırma bedeli ve fark kamulaştırma bedelinin davalı idare tarafından bankaya bloke edilerek ödenmesi hususu gerçekleşse de kamulaştırma işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmadığını, kararın kanuna ve usule aykırı olduğunu, söz konusu kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmaması sebebi ile taraflarınca kendilerine dava açılmasına sebebiyet vermiş olması nedeniyle takdir edilen vekalet ücretinin davalı idareden alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının murisi adına kayıtlı olan taşınmazın kamulaştırıldığı ve hatta davacıların murisi tarafından tezyid-i bedel davası açıldığı, tapuda ferağ verilmediği dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu ve davacının yargılama giderlerinden ve bu kalemden sayılan vekâlet ücretinden sorumlu olmasında bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın evveliyatında 800 parsel sayı ile Beytullah Güner, Huriye Akdere, Zeyniye Arkın, Hediye Kaplan adına kayıtlı iken 4257,92 m²si Karayolları Genel Müdürlüğünün İstanbul-Bursa-Balıkesir-İzmir Otoyolu Bursa Çevre Yolu Batı Kesimi kamulaştırılması kapsamında, 25.02.2000 tarihli ve 2000/14 sayılı kamu yararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, taşınmaza toplam takdir edilen bedelin bloke edildiği, kamulaştırma bedelinin ilgililer adına Bursa Ziraat Bankası şubesine bloke edildiği, akabinde davacı murisi ve diğer malikler tarafından açılan kamulaştırma bedelinin artırılması davasının Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/1185 Esas, 2001/1101 Karar sayılı kararı ile kabul edildiği, kamulaştırma işlemi kesinleşen taşınmaz için yeniden dava açıldığı anlaşıldığından davanın esastan reddi yerine aktif husumet nedeni ile karar verilmesi sonucu itibari ile doğrudur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.