"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1686 Esas, 2023/2566 Karar
DAVA TARİHİ : 16.08.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/23 Esas, 2023/228 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Kocaköy ilçesi, Hacıreşit Mahallesi 376 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda kapitalizasyon faiz oranı yüksek belirlenmiş olup %7 veya %8 oranında alınması gerekirken %5 alınmasının hukuka aykırı olduğunu, elde edilebilecek ürün miktarı ve ürün bedelinin yüksek gösterildiğini, kendisini vekille temsil ettiren idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arsa vasfında olup ticari alanda olduğunu, bu gerçek karşısında bilirkişinin tarım arazisi değerlerine göre hesaplama yapmasının mülkiyet hakkının açık ihlali olduğunu, dava konusu arazinin objektif değer artışına etki eden faktörlerinin doğru tespit edilmediğini ve bu nedenle arazinin objektif değer artışının eksik hesaplandığını, kapitalizasyon faizinin %5'ten daha yüksek alınması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunda dava konusu kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza bu niteliğine uygun olarak münavebe ürünleri alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla net gelir yöntemine göre ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak değer biçilmesinin kanuna uygun olduğu, kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak hesaplanmasının Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, yine taşınmaz birim değerine taşınmazın konumu, niteliği dikkate alınarak %40 oranında objektif değer artışı eklenmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan hükmün ve yapılan yargılamanın usul ve kanuna Yargıtay yerleşik içtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda kapitalizasyon faiz oranı yüksek belirlenmiş olup %7 veya %8 oranında alınması gerekirken %5 alınmasının hukuka aykırı olduğunu, elde edilebilecek ürün miktarı ve ürün bedelinin yüksek gösterildiğini, kendisini vekille temsil ettiren idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin kanuna aykırı olduğunu, objektif değer artışının fahiş belirlendiğini, faize ilk karar tarihi olan 30.08.2018 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arsa vasfında olup ticari alanda olduğunu, bu gerçek karşısında bilirkişinin tarım arazisi değerlerine göre hesaplama yapmasının mülkiyet hakkının açık ihlali olduğunu, dava konusu arazinin objektif değer artışına etki eden faktörlerinin doğru tespit edilmediğini ve bu nedenle arazinin objektif değer artışının eksik hesaplandığını, kapitalizasyon faizinin %5'ten daha yüksek alınması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Diyarbakır ili, Kocaköy ilçesi, Hacıreşit Mahallesi 376 ada 19 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Mahkemece tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar tarihine kadar faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının 4 nci bendinde yazılı "karar tarihine kadar" ibaresinin çıkarılması, yerine "ilk karar tarihi olan 30.03.2018 tarihine kadar" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.