"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3590 Esas, 2023/2389 Karar
DAVA TARİHİ : 12.11.2020
KARAR : Usulden ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/534 Esas, 2022/302 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun ecrimisil yönünden usulden reddine, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar ve değer kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 inci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi affıyla aynı Kanun'un 352 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Her bir paydaş yönünden hükmedilen ecrimisil bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Antalya ili, ..., ... 5521 ada 11 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından okul yapılmak suretiyle el atıldığını, bu nedenle taşınmazdaki davacılara ait payların bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre aşımı ve husumet yokluğundan reddine, aksi takdirde idarenin herhangi bir el atması bulunmadığından haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, bedeline hükmedilen davacılar payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukanda belirtilen karanna karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri:
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: kamulaştırmasız el atma ve ecrimisil yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkil idareye husumet yöneltilemeyeceğini, faiz oranının hatalı belirlendiğini, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olmadığını, harca ilişkin hükmün hukuka aykırı tesis edildiğini, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukanda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılardan ... dışındaki davacılar hakkında İlk Derece Mahkemesince ecrimisil istemi hakkında verilen hükme ve davalı vekilinin davacılar ..., ... ve ... hakkında tazminat istemi hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusu kesinlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği, davacılar ..., ... ve ... dışındaki diğer tüm davacılar hakkındaki kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat ve davacı ... hakkındaki ecrimisil alacağı hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusuna gelince; davaya konu taşınmazın arsa niteliği ve 4985,00 m² yüzölçümü ile tapuda kayıtlı olup davacıların murisleri ...’ün (... kızı) 137,09 m²ye karşılık gelen 66/2400 payla paydaş olduğu, muris ...’ün (... oğlu) ise 251,33 m²ye karşılık gelen 121/2400 payla paydaş olduğu, davacılar vekili tarafından sunulan mirasçılık belgeleri incelendiğinde; Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.08.1998 tarihli ve 1998/1656 Esas 1998/1508 Karar sayılı kararı ile muris ...’ün mirası 28 pay kabul edilerek bunun 4/28 payının 1933 yılı doğumlu ...’e aidiyetine karar verildiği, ...’ün de muristen sonra vefatı üzerine Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.04.2013 tarihli ve 2013/400 Esas, 2013/443 Karar sayılı kararı ile 1/4'er payla davacılar ..., ..., ... ve ...’e aidiyetine karar verildiği, anılan davacıların taşınmazda muris ...’ün payı nedeni ile her bir davacı yönünden de 4,90 m²ye karşılık gelen hisselerinin bulunduğu, bunlardan ...’in de murisinden sonra vefatı ile Antalya 5. Noterliğinin 12.02.2021 tarihli ve 4028 sayılı mirasçılık belgesi ile 1/4'er payla davacılar ..., ..., ... ve ...’a bıraktığı mirasçıların vekâletnamelerinin davacılar vekili tarafından dosyaya sunulduğu, kök muris ...’ün 4/28 payla mirasçıları arasında bulunan kızı ...’in muristen sonra vefatı üzerine Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.06.2020 tarihli ve 2020/540 Esas, 2020/580 Karar sayılı kararı ile mirası 3 pay kabul edilerek birer payla ..., ... ve ...’e aidiyetine karar verildiği anılan davacıların taşınmazda murisleri ... nedeni ile her bir davacı yönünden 6,53 m²ye karşılık gelen hisselerinin bulunduğu, davacı ...’ın kök muris ...’ün payı nedeni ile toplam 19,584 m²ye karşılık gelen hissesinin bulunduğu, kök muris ...’ün 1/28 payla mirasçıları arasında bulunan torunu ...’un muristen sonra vefatı üzerine Antalya 15. Noterliğinin 13.03.2020 tarih ve 5215 sayılı mirasçılık belgesi ile mirası 3 pay kabul edilerek birer payla davacılar ..., ... ve ...’a aidiyetine karar verildiği, anılan davacıların taşınmazda murisleri ... nedeni ile her bir davacı yönünden 1,63 m²ye karşılık gelen hisselerinin bulunduğu, davacılar ..., ... ve ...’ın ise kök muris ...’ün 1/28'er payla mirasçıları arasında bulundukları miras paylarına 4,90 ar m² ye karşılık gelen hisselerinin bulunduğu, Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.07.2003 tarihli ve 2003/952 Esas, 2003/899 Karar sayılı kararı ile muris ...’ün mirası 6 pay kabul edilerek bunun 1/6 payının 1933 yılı doğumlu ...’e aidiyetine karar verildiği, ...’ün de muristen sonra vefatı üzerine Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.04.2013 tarihli ve 2013/400 Esas 2013/443 Karar sayılı kararı ile 1/4 er payla davacılar ..., ..., ... ve ...’e aidiyetine karar verildiği, anılan davacıların taşınmazda muris ...’ün payı nedeni ile toplam 41,888 m² ve her bir davacı yönünden de 10.472 m²ye karşılık gelen hisselerinin bulunduğu, bunlardan ...’in de murisinden sonra vefatı ile Antalya 5. Noterliğinin 12.02.2021 tarihli ve 4028 sayılı mirasçılık belgesi ile 1/4 er payla davacılar ..., ..., ... ve ...’a bıraktığı anılan davacıların 2,618 er payla taşınmazda hak sahibi oldukları, muris ...’ün 1/6 payla mirasçıları arasında bulunan kızı ...’in muristen sonra vefatı üzerine Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.06.2020 tarihli ve 2020/540 Esas, 2020/580 Karar sayılı kararı ile mirası 3 pay kabul edilerek birer payla ..., ... ve ...’e aidiyetine karar verildiği anılan davacıların taşınmazda murisleri ... nedeni ile toplam 41.888 m² ve her bir davacı yönünden de 13.962 m²ye karşılık gelen hisselerinin bulunduğu, davacı ...’ın kök muris ...’ün payı nedeni ile toplam 1/6 miras payına karşılık 41.888 m²ye karşılık gelen hissesinin bulunduğunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaza Hanım ... İlkokulu yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği, ancak davacıların kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil olmak üzere birden fazla asli talebinin bulunduğu, bu durumda objektif dava birleşmesi olduğu; kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davası ve ecrimisil tazminatı davasının kabul edildiği gözetildiğinde her bir dava için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde tek bir vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplanüda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun'un ) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından okul yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşıldığından 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekcesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdarenin Kamulaştırmasız El Atma Tazminatına İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.