"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/156 Esas, 2023/3889 Karar
DAVA TARİHİ : 18.03.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/151 Esas, 2021/199 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., Koyundere köyü 1421 parsel parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasına belirlenen metrekare birim bedelinin düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, kamulaştırma bedelinin yüksek takdir edildiğini, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunulmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin maddi gerçeklikten uzak ve hukuka aykırı olduğunu, tespit edilen bedelin taşınmazın çevresindeki rayiç değerlere aykırı olduğunu, bedelin çok düşük kaldığını, emsal olarak belirlenen taşınmazın gerek dava konusu taşınmaza uzaklığı açısından gerekse kıyaslama değerleri açısından dava konusu taşınmaza uygun olmadığını, bilirkişi raporunun denetimden uzak olduğunu, kamulaştırma bedelinin emsal taşınmaz bedellerine göre oldukça düşük ve gerçek piyasa değerini yansıtmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup taşınmazın arsa niteliğinde kabulünün doğru olduğu, taraflarca sunulan ve resen belirlenen emsallerin değerlendirmesi yapılmış olup yakın tarihli satışa konu olması, nitelik itibarıyla dava konusu taşınmaza yakın özelliklerde olması ve aynı bölgede uygulanan kamulaştırma dosyalarında emsal olarak alınmış olması nedeniyle Asarlık Mahallesi 475 ada 2 parsel sayılı taşınmazın emsal olarak alındığı, emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu olmayıp aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazların da emsal alınabileceği, emsale ilişkin veriler toplanarak rapor denetiminin yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2942 sayılı Kanun'un değer belirlemeye esas düzenlemelerine uygun olduğu, alınan emsalin uygun olduğu, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla kadastral parsel, emsal alınan taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar parseli olduğu, dolayısıyla bilirkişi raporunda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının doğru olduğu, düzenleme sahası bulunmadığından dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan hali ile %40 oranında kesinti yapılmasının makul olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde görülmekle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf isteminde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki davaya konu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.