"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1009 Esas, 2023/1180 Karar
DAHİLİ DAVALILAR : Ümmühan Adanur vd.
DAVA TARİHİ : 22.12.2020
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/735 Esas, 2021/553 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ..., ... 380 parsel (yeni 179 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın 7.291,92 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitim tarihi olan 22.04.2021 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte davalılara tapudaki ve veraset ilamındaki payları oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Hazine adına tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesaplama yapılırken Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınamayacağını, bu verilerin bilimsellikten uzak olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağını, buna rağmen ürün verim miktarının yüksek, üretim masrafların ise düşük alındığını, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede yetişen mutad ürünlerden olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının % 6 - 7 olarak uygulanması gerektiğini, acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, taşınmazın kısmen kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısımda değer azalışından söz edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen buğday, silajlık mısır, karpuz ürünleri münavebeye esas alınarak % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle, gelir metoduna göre resmî veriler uyarınca değer biçilmesinde, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının geometrik şekli, yüzölçümü, taşınmazın bütünlüğü ve işlemeli tarıma uygun olup olmadığı gözetilerek % 10 değer azalışı takdir edilmesinde, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları gözetilerek davacı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak tespit ve depo edilen fark bedelin işlemiş nemalarıyla birlikte ödenmesine karar verilmesi gerektiği, dava konusu 380 parsel ( yeni 179 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu, yeni ada ve parsel numarası alarak tapuya kaydedildiği, yüzölçümünün azaldığının anlaşıldığı, taşınmazın yeni oluşan koordinatları itibarıyla kamulaştırma kapsamında kalıp kalmadığı ya da ne kadarlık kısmının kamulaştırma kapsamında kaldığının açıklığa kavuşturulması açısından fen bilirkişisinden ek rapor alındığı, taşınmazın 5.956,06 m²lik kısmının kamulaştırma kapsamında kaldığının belirlendiği, yeniden yapılan hesaplama sonucu toplam kamulaştırma bedelinin 158.820,16 TL olacağı, bu durumda fazladan depo edilen bedelin davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle, davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; hesaplama yapılırken Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınamayacağını, bu verilerin bilimsellikten uzak olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağını, buna rağmen ürün veriminin yüksek, masrafların ise düşük alındığını, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede yetişen mutat ürünlerden olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının % 6 - 7 olarak uygulanması gerektiğini, acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, taşınmazın kısmen kamulaştırılması nedeniyle arta kalan kısımda değer azalışından söz edilemeyeceğini, objektif değer artışı uygulamasının yerinde olmadığını, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddeleri ile 15 inci maddesinin son fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
5. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.