"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/66 Esas, 2021/361 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.03.2025 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı ... vekili Avukat Ağakan Yüksel(yetki belgesi) gelmiş, davacı ve diğer davalı vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi ... Mahallesi 5458 parsel (yeni ... 2639 ada 1 parsel) sayılı taşınmaza yol ve park yapılarak fiilen el atıldığından taşınmaz bedelinin faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.03.2015 tarihli ve 2013/80 Esas, 2015/113 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5458 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğrudur. Ancak hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılmasında; emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsalden daha değerli olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değer biçildiğinden rapor inandırıcı bulunmadığından, bu durumda, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen park kısmen yol alanında kalan dava konusu taşınmazdan geçen yolun genişliği ve bu yolun dava tarihi olan 06.02.2013 günü itibarıyla UKOME ana arter listesinde bulunup bulunmadığı davalı idarelerden ayrı ayrı sorulmak suretiyle yol olarak el atılan bölüme ilişkin sorumlu idarenin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk kararda tespit edilen değerde bozma kararı kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre bir isabetsizlik bulunmadığı, 3,00 TL'lik bir farkın olduğunun anlaşıldığını, yol olarak el atılan kısımdan davalı ... Belediyesinin sorumlu olduğunun tespit edildiğini, sorumluluk alanlarına ilişkin olarak bozma yapılmadığı hâlde, tecviz hatası olduğu belirtilerek usuli müktesep haklarının ihlal edilerek sorumluluk alanlarının yeniden belirlenmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; husumet ve görev itirazlarının bulunduğunu, 17.02.2005 tarihli ve 432 sayılı meclis kararı ile 14,5 metre ve üzerinde yolların Büyükşehir Belediye sorumluluğunda olduğu kararlaştırıldığını, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26 ncı maddesine göre de "Devamlılığı olan bir yolun belli bir kesimde şerit sayısının azaltımayacağı ve daraltılamayacağının" belirtildiğini, yolun da 12 metrelik imar yolunda kaldığını, sorumluluğun ilçe belediyesinde olduğunu, belediyelerince herhangi bir çalışma yapılmadığını, bakm, onarım ve yapım sorumluluğunun ilçe belediyesine ait olduğunun açık olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini, ilk karar gereği icra sonucu ödeme yapmış olduklarını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın, emsal karşılaştırması yapılarak m² birim bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı idarelerin sorumluluk alanlarının tespiti de yerindedir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı ... vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Mahkemece bozma öncesi ilk kararda m² birim bedelinin 2.372,00 TL olarak kabul edildiği, bozma sonrası hükmün gerekçesinde ise 2.375,00 TL/m² birim bedeli uygun olduğu kabul edilmiş olmakla birlikte, ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olduğu gözetildiğinde, gerek taşınmazın alanının ilk karardan sonra değişmiş olması, gerekse ölçü esnasında jalonun göreceli olarak azda olsa değişik yerlere konulmuş olması nedeniyle son fen bilirkişi raporunda belirlenen ve park olarak fiilen el atılmış olduğu anlaşılan ... sorumluğundaki 77,74 m² ile yol olarak fiilen el atılmış olduğu anlaşılan ... sorumluğundaki 293,10 m²lik kısımların, davalı idarelerin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek, 2.372,00 TL/m² birim bedeli üzerinden belirlenen toplam 879.632,48 TL nin davanın kabulü ile bozma öncesi davanın 872.896,00 TL olarak ıslah edilmiş olduğu da gözetilerek, davalı idarelerden sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı ve davalı ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davacı ve davalı ...'ndan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'na ödenmesine,
04.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.