"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/931 Esas, 2024/52 Karar
DAVA TARİHİ : 16.02.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/34 Esas, 2023/112 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve bir kısım davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ... 3017 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla değerli olup metrekare birim değerinin en az 1.000 TL/m² olarak tespit edilmesi gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımda meydana gelen değer azalışının dikkate alınmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırılan kısmın yol olarak Hazine adına tescili talep edildiği hâlde, müvekkili Hazine adına tescili ile yetinilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, değerlendirme tarihi olarak acele el koyma kararının verildiği tarih yerine dava tarihinin esas alınmasının hatalı olduğunu, münavebeye alınan kavun ürünü verim miktarının soyut olarak yüksek alındığını, bilirkişi raporundaki verilerle resmi veriler arasında farklılıklar bulunduğunu, taşınmaz kuru arazi olduğu hâlde, sulu tarım arazisi verilerinin esas alındığını, dava konusu taşınmaz için uygulanan objektif değer artışı oranının yüksek olduğunu ileri sürmüştür.
2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebeye alınan ürünlerin seçiminin doğru yapılmadığını, sanayide kullanılan verimi yüksek ürünler yerine verimi ve değeri en düşük ürünlerin seçildiğini, objektif değer artış oranının düşük uygulandığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin oldukça düşük olduğunu, yalnızca gelir yöntemine başvurulduğunu, taşınmazın değerinin emsal karşılaştırma yöntemine göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın değeri hakkında keşifte hazır bulunan muhtarın beyanına başvurulmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranlarının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğü, değerlendirmeye esas alınan ürün verilerinin resmi verilerle uyumlu ve yörenin münavebe sistemine uygun bulunduğu, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan (A1) ile işaretli bölümün yözölçümü ve geometrik durumuna göre bedeline hükmedilmesinin doğru olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, yapılan değerlendirmede usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki İstanbul ili, ..., ... 3017 ada 36 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.