Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2673 E. 2024/8876 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti davasında, davacı idarenin hesaplanan bedelin yüksek olduğu ve değerlendirme esaslarının hatalı uygulandığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değer biçilmesinin ve uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsurların uygun olduğunun kabulü gözetilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/696 Esas, 2024/53 Karar

DAVA TARİHİ : 02.02.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/10 Esas, 2023/22 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ... 3261 ada 110 parsel (eski 321 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/85 D.İş sayılı dosyasında, davaya konu taşınmazın toplamda 5.428,02 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin 754.331,94 TL olarak tespit edildiğini, bu bedelin oldukça düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın kamulaştırma amacı gözetildiğinde, taşınmazın bulunduğu bölgenin konum itibarıyle otoyollara yakınlığı, yerleşim yerlerine yakınlığı, sanayi sitelerine ve organize sanayi bölgelerine yakınlığı ve çevresinde yapılaşmanın tamamlanmış olması, tüm belediye hizmetlerinden yararlanılması v.s. dikkate alındığında m² rayiç fiyatının düşük kaldığını, aynı nevi ve çevre parsellerde m² fiyatının en az 3000-3.500 TL iken, müvekkilinin taşınmazı için 138,97 TL/m² birim fiyatının belirlendiğini ve 754.331,94 TL acele kamulaştırma bedelinin tespit edildiğini, taşınmazın toplam yüz ölçümünün 5.601,53 m² olduğunu, kamulaştırması yapılacak alanın yüz ölçümünün ise 5.428,02 m² olduğunu, arta kalan 173,51 m² lik alanın kamulaştırılmasını talep ettiklerini,

taşınmazın m² birim fiyatının 3500 TL olarak belirlenmesini, değerinin 3500 TL m² üzerinden tespitine, arta kalan 173,51 m² lik alanın kamulaştırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın çıplak değeri ile kapitalizasyon faizinin çarpılması suretiyle kamulaştırma bedeline uluşıldığı halde objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, taşınmazın çıplak değerinin hesaplanmasında esas alınan buğday ve kavuna ait gelir, gider ve verime ilişkin verilerin hatalı alındığını, bedelin yüksek belirlendiğini, davalı lehine vekâlet ücreti takdirine ilişkin yasal koşulların oluşmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının uygun olduğu, bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumunu belirtilmek suretiyle yapılan değerlendirmenin usul ve esas yönünden hukuka aykırı olmadığı anlaşıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.