"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1704 Esas, 2023/2954 Karar
DAVA TARİHİ: 10.06.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Çorum 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/177 Esas, 2023/59 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Çorum ili, ..., ...Mahallesi, 4462 ada 57 parselde kayıtlı taşınmaza, davalı idarece Samsun-Ankara-Çorum il yolu yapılmak suretiyle kamulaştırmasız olarak el konulduğunu ve bugüne kadar herhangi bir bedel ödenmediğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın zaten evvelinde kamulaştırıldığını, tekrar bedel tespiti halinde kamu zararı oluşacağını, dava konusu olan Çorum ili, ..., ...Mahallesi 4462 ada 58 parsel sayılı taşınmazın tamamının (5.552,00 m²) onaylı kamulaştırma planına uygun olarak 27.01.1983 tarihli ve 1983/23 sayılı Kamulaştırma Emrine istinaden kamulaştırıldığını, tapu maliklerine, Samsun 2. Noterliğince, 28.08.1984 tarihli ve 36610 sayılı yazı, 19.09.1984 tarihli ve 23725 sayılı yazı ve 09.10.1984 tarihli ve 27811 saylı yazı ile tebligat gönderildiğini, kamulaştırma bedelinin ise 28.06.1984 tarihli ve 622 talimat nolu yazı ile Ziraat Bankası Çorum Şubesine bloke edilerek kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın değerine katkı sağlayan bir çok özelliği bulunmasına karşın taşınmazın tespit edilen bedelinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce kamulaştırma işlemi yapıldığını, davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, dava açılmadan önce idareye başvurulmadığını, davanın süresinde açılmadığını, emsalin hatalı seçildiğini, hükme esas bilirkişi raporunun hatalı veriler içerdiğini, bedelin düşük belirlendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idarenin işe başlama (el atma) tarihinin 1996 yılı olduğu, dolayısıyla uzlaşma için davalı idareye başvuru şartının bulunmadığı, davalı idarenin, daha önce kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını iddia ettiği, ancak depo ettirilen bedelin davacılara veya murislerine ödendiğinin ispatlanamamış olması karşısında kamulaştırmasız el atma olgusunun sabit olduğu, davaya konu taşınmazın arsa olmasına göre, yerel mahkemece 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereği kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre davaya konu yerin değerinin belirlenmesine mahallinde yapılan keşfe iştirak eden bilirkişi kurulunca resen emsal olarak seçilen taşınmazın davaya konu taşınmazla meskun mahal özellikleri, bulundukları bölgelerdeki yapılaşma, coğrafi vb. gibi özelliklerinin benzerlik göstermesi nedeniyle emsal taşınmaz olarak belirlenmesine, yine emsal taşınmaz ile davaya konu taşınmazın birbirine göre üstün-üstün olmayan yönlerinin mukayese edilip davaya konu taşınmazın m² değerinin belirlenmesi ile bu esasları dikkate alarak hazırlanan ve yine ilk derece mahkemesince itibar edilen 20.01.2023 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre belirlenen bedelin kamulaştırmasız el atma tazminatı olarak davacılara ödenmesine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci madderi.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “.Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “ Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.