"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/131 Esas, 2022/31 Karar
DAVA TARİHİ : 14.10.2008
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ..., Yeşilöz köyü 1147 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmazın değerinin davacı tarafça tespit edilen değerden çok daha fazla olduğunu, zira müvekkkili tarafından özel imar uygulaması yapıldığını, taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, kamulaştırılması talep edilen taşınmazın yeniden değerinin tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.01.2010 tarihli ve 2008/533 Esas, 2010/10 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali idare adına tesciline, yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, davaya konu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu ve buna göre değer biçilmesi gerektiği hâlde arsa olarak kabulü ve kabule göre de dava dilekçesinde tescil isteminde bulunulduğu hâlde kamulaştırılan kesimin terkinine karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 16.10.2014 tarihli ve 2012/258 Esas, 2014/687 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali idare adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, arazi niteliğindeki Yeşilöz köyü 1147 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, bozma öncesi yapı bedeline ve kamulaştırmadan arta kalana %1 oranında değer azalışına hükmedildiği, bu hususların bozma konusu yapılmadığı ve Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin arta kalanda %1 değer azalışına ve yapı bedeline hükmedilmeyerek az bedel tespiti, kabule göre de fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken davalı tarafından bankadan çekildiği tarihten itibaren işlemiş mevduat faizi ile iadesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporu ile belirlenen bedelin günün şartlarına ve hakkaniyete uygun olduğunu, mahkemece tespit edilen bedelin fahiş ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hükme esas alınan raporda %20 oranında objektif değer artışı uygulandığını ve taşınmazın değerinin yüksek tutulduğunu, kamulaştırma faizini düzenleyen 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasının Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden hükmedilen kamulaştırma faizinin dayanağının kalmadığını, hükümden faize ilişkin kısmın kaldırılması gerektiğini, İdare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken aksine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bir taşınmaz meskûn mahal içindeyse ve belediye hizmetlerinden yararlanıyor ise arsa vasfında kabul edilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan emsal taşınmazlara göre değer tespitinin yapılması gerektiğini, taşınmazın tarım arazisi olarak kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın üzerinde bulunan ağaçların, seranın ve seraya ait duvarların yıkılması halinde ortaya çıkacak zarar ile ilgili olarak idare tarafından takdir edilen bedellerin oldukça düşük olduğunu, söz konusu seranın yıkılması halinde ortaya çıkacak olan zararın zirai bilirkişiler tarafından hesaplanmasını talep ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.