Logo

5. Hukuk Dairesi2024/277 E. 2024/6306 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fazla yatırılan bedelin iadesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın dava konusu taşınmazla benzer özellikler taşıdığı ve belirlenen bedelin adil olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, ancak fazla yatırılan bedelin iadesine ilişkin hükmün düzeltilerek davalı tarafından çekilmişse nemalarıyla birlikte davalıdan, çekilmemişse nemalarıyla birlikte bankadan alınarak davacı idareye verilmesi gerektiği belirtilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2817 Esas, 2023/2694 Karar

DAVA TARİHİ: 04.11.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/148 Esas, 2023/71 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... Mahallesi 9 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin dava konusu taşınmazı tarla vasfıyla değerlendirdiğini, oysa dava konusu yerin 2. Etap TOKİ konutlarına takribi 400- 500 metre mesafede olup fiilen “arsa” olarak satılan yerlerden olduğunu, fiili durum ile kaydı durum arasında açık çelişki olduğunu, davacı kurum lehine olan kaydı durumu esas alıp fiili durumu göz ardı ederek müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ve davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararırın 6 No.lu maddesinin icrasının mümkün olmadığını, söz konusu maddenin düzeltilmesi gerektiğini, iadesine hükmedilen kamulaştırma bedelinin bankaya depo edilme tarihi yahut ilk karar tarihi olan 12.07.2021'den itibaren işleyecek faizi ve varsa nemalarıyla birlikte iadesinin gerektiğini, emsal taşınmaz dava konusu taşınmazdan çok daha değerli olup emsalin üzerindeki yapı bedelinin düşük hesaplandığını, dava konusu taşınmaz kadastro parseli, emsal taşınmaz ise imar parseli olduğu için dava konusu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığını; ancak düzenleme ortaklık payı kesintisinde yasal sınır olan % 45 oranından çok daha düşük bir oranda düzenleme ortaklık payı kesintisi uygulandığını, dava konusu taşınmaza yakın mahalde 3198 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi uygulamasında düzenleme ortaklık payı kesinti oranının % 39 üzerinden yapıldığını, ilk ek rapor tamamen hukuka aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini, dava konusu taşınmaz 6368 m² olup dikdörtgen şeklinde geometrik yapıda ve eğimi %5'in altında, ... Baraj Gölünü, ... ilçe merkezini ve ufukta ormanları görür şekilde manzaralı olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldıktan sonra 300 metrekarelik 19 adet arsa çıktığını, 300 metrekare büyüklüğündeki arsalar dava tarihi itibarıyla yaklaşık 350-400 bin TL fiyatla satılmaktayken dava konusu taşınmaza tespit edilen değerin düşük kaldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre davaya konu yerin değerinin belirlenmesinde mahallinde yapılan keşfe iştirak eden bilirkişi kurulunca iade sonrası tanzim edilen 07.01.2023 tarihli raporunda resen emsal olarak seçilen Siteler Mahallesi 38 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davaya konu taşınmazla meskun mahal özellikleri, bulundukları bölgelerdeki yapılaşma, coğrafi vb. gibi özelliklerinin benzerlik göstermesi nedeniyle emsal taşınmaz olarak belirlenmesinde yine emsal taşınmaz ile davaya konu taşınmazın birbirine göre üstün-üstün olmayan yönlerinin mukayese edilip buna göre davaya konu taşınmazın m² değerinin belirlenmesi ile bu metrekare birim bedeline itibar edilerek belirlenen kamulaştırma bedelinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Davacı idare vekili tarafından fazla depo edilen bedelin davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde iadesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

6 ncı bendinde yer alan "Fazla yatan 2.803.568,68 TL'nin " cümlesinden sonra gelen kısmın çıkarılarak yerine "davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.