Logo

5. Hukuk Dairesi2024/299 E. 2024/6020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, Yargıtay'ın bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda hesaplanan bedelin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazdaki yapıların değerinin tespitinde eksik imalatların değer kaybına etkisinin yeterince araştırılmadığı gerekçesiyle bozma kararı verilen Yargıtay, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi dışında bir hata görmeyerek kararı bu hususta düzelterek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/480 Esas, 2023/1729 Karar

DAVA TARİHİ: 19.08.2016

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...ili, ...Mahallesinde tapuya kayıtlı 227 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın, tamamen cazibe sulaması yöntemi ile masrafsız olarak sulanan, senede iki değişik ürün ekilip oldukça yüksek verim alınabilen, düzlük, toprak kalınlığı oldukça yüksek, her türlü tarım aleti ile tarım yapılabilen, tarım arazilerinin (bahçelerin) son derece kıymetli olduğu bir bölgede yer aldığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin gerek konumu gerekse sahip olduğu iklim koşulları itibarıyla oldukça önemli bir yerde bulunduğunu ve tarım arazisinin oldukça az olduğu dikkate alındığında, var olan tarımsal alanların, meyvelikler ve meyve ağaçlarının aşırı kıymetli olduğunu, davacı idarece satın alma için teklif edilen taşınmaz ve meyve ağaçlarına ilişkin bedellerin piyasa rayiç bedelinin çok altında olduğunu, yılda iki kez ürün alındığı hususu dikkate alınarak zeminine değer biçilmesi gerektiğini, yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değerlerinin hesaplanması gerektiğini, ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon faiz oranının uygulanmasını talep ettiklerini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.09.2019 tarihli ve 2018/398 Esas, 2019/159 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 10.09.2019 tarihli ve 2018/398 Esas, 2019/159 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli ve 2020/1393 Esas, 2022/1419 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği; ancak hükmün fazla depo edilen bedelin idareye iadesine ve harca ilişkin kısmı hatalı olduğundan bu yönlerden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan yapı yönünden, kıymet takdir raporunda eksik imalatlar nedeniyle %10 oranında indirim yapıldığı hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise yapının yapıldığı bölge ve yapım şartlarının zorluğu gibi hukukî olmayan gerekçelerle eksik imalatların neler olduğunun belirtilmediği ve taşınmazda oluşturacak değer kaybının hesaplanmadığı, böylelikle kıymet takdir raporu ile hükme esas alınan raporda çelişki bulunduğu anlaşıldığından söz konusu yapıların iç ve dış özellikleri ayrıntılı olarak incelenip; elektrik, içme suyu, kanalizasyon tesisatlarının olup olmadığı, su ve elektrik aboneliklerinin bulunup bulunmadığı, ıslak ve kuru zemin kaplamaları, mutfak dolabı, banyo, tuvalet, çatı kaplaması vs. gibi bir meskende olması gereken tüm unsurların hangilerinin bulunmadığının tek tek ayrıntılı olarak açıklanarak, bulunan eksik imalatların dava konusu taşınmaz üzerinde oluşturacağı değer kaybını gerekçeli olarak açıklayan şekilde ek rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2023 tarihli ve 2023/480 Esas, 2023/1729 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilerin hatalı uygulandığını, İlk Derece Mahkemesince dava tarihinden itibaren 4 ay geçtiğinden kamulaştırma bedeline dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine rağmen, depo edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş tüm nemasıyla birlikte tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken münavebe ürünlerinde vatandaşların kendi ihtiyaçları için yetiştirdikleri sebzelerin göz önüne alındığını, hesaplamaya dahil edilen biber bitkisinin veriminin yüksek alındığını, üretim masraflarının düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın keşfi sırasında taşınmazda sebze ekili olmamasına rağmen sebze münavebesi uygulanmasının hatalı olduğunu, tek bir yılın verimi esas alınarak hesap yapılmasının hatalı olduğunu, kamu yararı kararından sonra uydu fotoğraflarında görünmeyen yapının ve ağaçların bedeline hükmedilmemesi gerektiğini, taşınmazın tamamının bağ bahçe kabulünün hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olmadığını, dava konusu taşınmazın motopompla yapılan sulama masraflarının dikkate alınmadığını belirtmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece brüt gelirin 1/3'ünün maliyet olarak kabul edilerek yapılan hesap yöntemiyle gerçek değerin altında kamulaştırma bedelinin tespitinin hukuka aykırı olduğunu, tarım arazilerinin kamulaştırma bedeli tespit edilirken taşınmazın bulunduğu yer İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin vermiş olduğu maliyet cetvellerindeki veriler üzerinden hesap yapılması gerektiğini, temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararında bilimsel veriler dikkate alınmadan standart bir maliyet (1/3'ü tutarında) hesaplaması yapıldığını, bilimsel veriler dikkate alınmadan yapılan hesaplamanın maliyet cetvelinin yok sayılmasına neden olduğunu, dava konusu taşınmazın konumu itibarıyla objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapıldığı halde vekâlet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Dairemizin bozma kararı üzerine yapılan yargılama nedeniyle duruşma açıldığından davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmemesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının(II) numaralı bendinin (3) nolu alt bendin çıkarılarak yerine "İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından 10.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.