Logo

5. Hukuk Dairesi2024/312 E. 2024/6309 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, bazı davalıların kimlik bilgilerine ulaşılamaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak kimliği belirlenemeyen davalılar yönünden davanın tefrik edilerek diğer davalılar hakkında yargılamaya devam edilmesi gerekirken, tüm davalılar yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/12 Esas, 2020/103 Karar

DAVA TARİHİ: 15.01.2009

KARAR : Usulden ret

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...köyü 249 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.06.2011 tarihli ve 2009/49 Esas, 2011/124 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 22.06.2011 tarihli ve 2009/49 Esas, 2011/124 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; tapu kayıtlarından ... oğlu İmam...'ın nüfus kayıtlarına ulaşılamadığı, ölü ise mirasçılarının tespit edilemediği anlaşılmakta olup kim olduğu, nerede bulunduğu tespit edilemeyen sağ ya da ölü olup olmadığı saptanamayan kişinin mal varlığının 3561 sayılı Kanun gereğince kayyım tarafından yönetimi gerekmektedir. Anılan Kanun gereğince ... oğlu İmam...'a ait payın idaresiyle ilgili alınan bir kayyımlık kararının bulunmadığı gözetilmeden bu kişiye ait payla ilgili hüküm tesis edilmiş olması, tapu kayıt maliklerinden Zeynep Özkan (Çiftçi)'nin mirasçılık belgesinde mirasçısı olarak sadece oğlu ... gözükmesine ve başkaca bir belge de olmamasına rağmen mahkemece Zeynep'in diğer çocukları Sıdıka Yayla, ... ve eşi ...'nin mirasçı sıfatıyla davaya dahil edilip, haklarında hüküm kurulması gerektiği ve gerekçeli karar başlığında ölü ...'in ve mirasçı olmayan ... Özkan'ın isimlerine yer verilmesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idare olarak İmam...'nın Elazığ 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1095 Esas sayılı veraset belgesi ile murisin T.C numarasına ulaşılmadığı için veraset davasının reddine dair kararı mahkemeye sunmalarına rağmen ve T.C numarasının mahkemece resen araştırılarak tespit edilmesi gerektiği hâlde, kesin süre verilerek davanın reddedildiğini, oysa idarenin kimlik araştırmasını kendi çabası ile yaptığını, ancak mahkemece bu tespit yapılmadığını, muris ...'ın varislerinden biri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkmış olduğundan yine mahkemece kimlik araştırılması yapılmadan kesin süre verilerek veraset belgesi istendiğini, idarenin ve mahkemenin kimlik araştırması yapmasını bu kesin sürenin engellendiğini, Mahkemece sadece kimlikleri tespit edilemeyen tapu malikleri ve bunların varisleri için husumeti nedeniyle davanın reddine geri kalan malikler yönünden ise işin esasına girilerek davayı sonuçlandırması gerekirken davanın tamamen reddedildiğini, Karakoçan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/216 Esas sayılı kayyum atanması davasının sonucu beklenmeden davanın esasdan reddedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü, 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozma kararı sonrası taraf teşkili sağlanmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Buna karşın; bozma sonrası davacı idare vekilinin 02.03.2022 tarihli beyan dilekçesinde belirttiği üzere, bozma kararına istinaden gerekli veraset ilamlarının alınması için başvuruda bulunulduğu ve bunlardan davalı İmam...'ın T.C. kimlik numarasına ulaşılamadığı ve ...'ın mirasçılarından birinin Türk Vatandaşlığından çıkmış olması nedeniyle bu kişiler yönünden davaya devam etmeyerek, diğer taraflar yönünden davanın devam edilmesi talebi üzerine, mahkemece dosyanın bu kişiler yönünden tefrik edilerek diğer davalılar yönünden davaya devam edilmesi gerekirken, davanın tüm davalılar yönünden usulden reddedilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.