Logo

5. Hukuk Dairesi2024/3423 E. 2024/9898 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan arsa için belirlenen bedelin tespiti ve tapu kaydının davalı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırma yöntemiyle belirlenen kamulaştırma bedelinin tespitinde ve taşınmazın tapu kaydının davacı idare adına tescilinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2347 Esas, 2024/122 Karar

DAVA TARİHİ : 06.11.2017

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/1409 Esas, 2021/282 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ile davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Muğla ili, Milas ilçesi, Hayıtlı Mahallesi 253 ada 45 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın şehir alanının tam göbeğinde, resmi kurumlar, okullar, hastane bloğunun dibinde olduğunu, yıllardan beri üzerinde kamu kurumunun genişleme alanı olarak imar notu ve kamulaştırma şerhi bulunduğundan, müvekkillerinin bu taşınmazları için anayasal mülkiyet haklarının sürekli şekilde kamusal olarak sınırlandırıldığını ve serbestçe kullanım hakkına kamusal olarak engel olunduğunu, belediyenin yıllardan beri amaca uygun ruhsatlandırmalar yapılmaması sebebiyle şehir merkezinde insan ve araç trafiğinde oluşan yoğunlaşmanın çözümü arandığında, tek ve sınırlı çözüm olarak müvekkili arsasının emlak vergi beyanı, hele hele tarımsal arazi nitelendirmesi ile kamulaştırmak suretiyle, tabiri caiz ise ellerinden alınmaya çalışmasının hiçbir hukuk devletinde kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle; davacı kurumun pazarlık görüşmelerindeki sembolik nitelikli tekliflerine müvekkillerince hayır cevabı verildiğini, müvekkillerince taşınmazda davacı idarenin amacına paralel "otopark işletmeciliği işi" yapılması halinde, yıllık 100.000 TL kazanç elde edilebileceği hesap edilmiş olup, pazarlık görüşmesinde taşınmazın dört yıllık kazancına eşdeğer kamulaştırma bedeli önerildiğini, böyle bir teklifle anlaşma olamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare lehine davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın 806.887,00 TL kamulaştırma bedeli belirlenmesine ilişkin kısmı ile davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının usule ve hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, mahkeme kararında davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olup verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, tespit edilen kamulaştırma bedelinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen kamulaştırma bedeli ile belediye emlak değeri arasında fahiş fark bulunduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna göre bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, m² birim fiyatının hatalı olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yerin mevcut konumuna göre piyasa değerlerine göre çok aşağıda olduğunu, yakın çevrede satılan yerlerle ilgili emsal değerlerde dosyaya ibraz etmiş olmasına rağmen yargılamanın hiçbir aşamasında bu durumun dikkate alınmadığını, davaya konu taşınmazın değerinin yıllara göre düşmesinin kabul edilebilecek bir durum olmadığını, mahkemenin hükme esas aldığı 2020 tarihli bilirkişi raporunun yetersiz, eksik ve gerekli emsal değer araştırması yapılmadan, sunulan emsal değerleri dikkate alınmadan hazırlandığını, kararın hukuki dayanaktan yoksun, gerçekle bağdaşmayan bir karar olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsalin birim satış bedeli dava tarihine taşınırken, emsalin ihale ile satışının gerçekleştiği 14.12.2015 yerine tapuda tescilinin yapıldığı 15.11.2016 tarihi esas alınarak birim bedelin yanlış hesaplandığı görülmekle, usul ekonomisi de dikkate alınarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınmamış ve 13.12.2023 tarihli tensipte ayrıntılı hesaplama yapılarak taraflara tebliği ile yetinilmiş ve davacı idarenin fark kamulaştırma bedelini depo etmesi sağlanarak davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun reddine; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca tespit edilen taşınmaz bedelinin gerçek değerinin çok altında olduğunu 2024 yılı emsal değerleri dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Muğla ili, Milas ilçesi, Hayıtlı Mahallesi 253 ada 45 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesinde, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.