"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/351 Esas, 2023/244 Karar
DAVA TARİHİ : 24.07.2017
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Rize ili, ..., Müftü Mahallesi 215 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli ve 2018/456 Esas, 2019/214 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2019/5345 Esas, 2020/482 Karar sayılı kararı ile davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2019/5345 Esas, 2020/482 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak taşınmaz üzerindeki binanın sınıfının resmi verilere göre 3. sınıf B grubu olarak kabulü ile değeri tespit edilmiş ise de dosya içindeki dava konusu taşınmaza ait acele el koyma dosyası ile tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarında dava konusu bina sınıfının 4. sınıf A grubu belirlendiği gözetildiğinde, bu husustaki çelişki giderilmek üzere bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, binanın yüksekliği kesin olarak tespit edilip, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca açıklanan Yapı Yaklaşık Maliyetleri Tebliğine göre yapı sınıfının net olarak belirlenip değer biçilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı olduğu gibi taşınmaza ilişkin acele el koyma dosyasında yapı bedeline ilişkin hesaplama bölümünde ve iş bu esas sayılı dosyada bulunan 12.12.2017 tarihli bilirkişi raporu ile 18.01.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, taşınmazda bulunan yapının fiziki durumu, yapılan tadilatlar (kısmi ahşap, kısmi pvc esaslı doğramaya sahip olması gibi vs) dikkate alınarak yıpranma payının %10 olarak belirlendiği anlaşıldığı halde, hükme esas alınan 13.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, Rize Belediyesi İmar Şehircilik Müdürlüğünün, yazı cevabı doğrultusunda yapının fiziki durumu gözetilmeden, salt ruhsat tarihi dikkate alınarak %25 oranında yıpranma payı belirlenmek suretiyle eksik bedel belirlenmesi doğru olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2021/199 Esas, 2022/182 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı uyarınca inceleme yapılarak istinaf eden davalılar yönünden belirlenen fark bedelin bloke edilmesi için davacı idareye usulüne uygun iki defa verilen kesin süreye rağmen fark bedel bloke edilmediğinden ilk kararı istinaf eden davalılar yönünden davanın reddine, ilk kararı istinaf etmeyen davalılar bakımından ise mahkemece verilen ilk karar kesinleşmiş olduğundan bu davalılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2021/199 Esas, 2022/182 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin mahkemenin karar tarihinden sonra 14.09.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasına girilerek karar verilmesini isteyip istemediğini yönünde beyanı da alınarak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasında karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile belirlenen fark bedelin bloke edilmesi için davacı idareye usulüne uygun iki defa verilen kesin süreye rağmen fark bedel bloke edilmediğinden ilk kararı istinaf eden davalılar yönünden davanın reddine, ilk kararı istinaf etmeyen davalılar bakımından ise Mahkemece verilen ilk karar kesinleşmiş olduğundan bu davalılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; faize ilişkin hükümlerin doğru yazılmadığını, davanın tüm davalılar bakımından kabulü gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk kararı temyiz eden davalılar lehine oluşan fark bedelin davacı idare vekiline usulüne uygun verilen süreler içerisinde depo edilmediği ve ilk kararı temyiz eden davalılar vekilinin süresi geçtikten sonra depo edilen fark bedeli kabul etmediklerine dair beyanda bulundukları gözetildiğinde bu davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konu taşınmaz için alınan acele el koyma kararı geçerliliğini koruduğundan acele el koyma kararı ile bloke edilen bedelin davacı kuruma iadesine karar verilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bölümünden (4) numaralı bendinde yer alan "Mahkememizin 13/09/2019 tarih 2018/456 E 2019/214 K sayılı hükmü uyarınca (tapu maliki ... dışındaki) davalıların payı yönünden acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen 852.517,49 TL'nin karar kesinleştiğinde tapudaki payları oranında (tapu maliki ... dışındaki) davalılardan tahsili ile davacı idareye verilmesine," cümlesinin tümüyle çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.