"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2199 Esas, 2023/370 Karar
DAVA TARİHİ: 24.02.2023
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/107 Esas, 2023/176 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: karar verilmiştir.
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Bursa ili, ..., ... Mahallesi, 2365 ada, 4 parsel sayılı taşınmazda davacıların hissesinin bulunduğunu, taşınmaza yol, tretuar ve top sahası yapılmak sureti ile el atıldığını, buna ilişkin Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/641 Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000 TLlik davanın kabulüne ilişkin karar verildiğini, ek tazminat bedeli olan 5.538.460,80 TL'nin hüküm altına alınması için bu davayı açtıklarını, ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza davalı ... tarafından herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığını, taşınmazın belediye hizmet alanında kaldığını, sorumluluğun davalı belediyede olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idare aleyhine açılan davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; metrekare birim bedelinin düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; faiz başlangıç tarihinin ek davanın açıldığı tarih olması gerektiğini, taşınmazın imar planında belediye hizmet alanında kalmasından müvekkili idarenin tek başına sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iş bu dosyanın tarafları arasında görülen Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/641 Esas, 2019/435 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın kabulü ile 10.000 TL tazminata hükmedildiği, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu, kararın istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 2020/716 Esas, 2022/1627 Karar sayılı kararı ile başvurunun esastan reddine karar verildiği, iş bu ilamın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2022/11749 Esas, 2023/695 Karar sayılı kararıyla kararın düzeltilerek onanarak 24.01.2023 tarihi itibarıyla kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, kesinleşen dosyaya göre bakiye bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Somut uyuşmazlıkta kesinleşen ilk davada dava konusu taşınmazın 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan bölümleri ile proje bütünlüğü ilkesi gereği el atılan bölümlerden arta kalan bölümlerinin bedeline hükmedildiği anlaşılmış olup 04.11.1983 tarihinden sonra kamulaştırma yapılmaksızın el konulan taşınmazlar hakkında açılan davalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da yasal düzenleme bulunmamaktadır.
5. Bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 Sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Davalı idare aleyhine nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harca karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, kamu düzeni gereğince, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin tümüyle çıkartılmasına, yerine “Alınması gereken 378.332.30 TL harçtan peşin alınan 179.90 TL harcın mahsubu ile bakiye 378.152.40 TL harcın davalı idareden tahsili ile Hazineye irat kaydına,'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.