"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1748 Esas, 2023/1279 Karar
DAVA TARİHİ: 27.11.2015
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/45 Esas, 2020/305 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Gürsu ilçesi, Kazıklıköyü Mahallesi, 602 parsel (yenileme ile 2991 ada 491 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin davalıya ödenmesine ve dava konusu taşınmazın 1.221,44 m²lik kısmın tapu kaydının iptal edilerek davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek verim miktarları ve düşük üretim masrafları kullanılarak fazla hesaplandığını, hükme esas alınan raporda kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının hatalı belirlendiğini, kamulaştırmadan arta kalan 523,68 m²lik kısım için %50 değer azalışı belirlenmesinin hatalı olduğunu, bu kısmın yargılama devam ederken malik tarafından dava dışı kişilere devredilmesi nedeniyle eldeki davada arta kalan bu kısma değer azalışı verilemeyeceğini, sera bedelinin yüksek hesaplandığını ve hesaplama yönteminin yanlış olduğunu, gerekçeli kararda parsel numarası ve el atılan alanın hatalı gösterildiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin gerçeği yansıtmadığını, belirlenen bedelin düşük olduğunu, münavebede sera ürünlerinin nazara alınması gerektiğini ve münavebeye konu ürün masraflarının bir yıllık brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceğini, sera bedelinin hatalı hesaplandığını, objektif değer artış oranı ve kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, seranın yaşı ve yıpranma payının hatalı belirlendiğini, taşınmazın mahalle adının Kazıklıköyü Mahallesi olması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak zeminine, resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek seraya değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulu raporu ile resmî verilerin uyumlu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde bulunduğu, taşınmaz üzerinde bulunan seranın davanın açıldığı tarihe göre 4-5 yıllık olduğu anlaşıldığından 02.12.1982 tarihli ve 17886 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan aşınma paylarına ilişkin oranları gösteren cetvele göre %17 yıpranma oranı üzerinden yapılan hesaplamanın da yerinde olduğu; ancak istinaf kaldırma kararında da belirtildiği gibi arta kalan alanın yüzölçümü ve geometrik durumuna göre bu alanda % 60 değer kaybı oluşacağı, arta kalan alanın kaldırılan ilk kararda yer alan tapu iptal ve tescil kararına göre ifraz yapıldıktan sonra mevcut değer düşüklüğü ile davacı tarafça üçüncü kişiye devredildiği, bu durumda arta kalan kısmın mülkiyetinin davacı idareye devri imkanı ile taşınmazın tamamının mülkiyetinin devrini talep edip etmediği hususunun davacı vekilinden sorulmasının istenmesinin bir anlamı kalmadığı nazara alındığında %60 değer kaybına göre kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken daha az bedel üzerinden kamulaştırma bedelini belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi, yerinde görülmediğinden resen yapılan hesaplama ile kamulaştırma bedelinin 233.565,10 TL olarak tespiti ile dava konusu taşınmazda kamulaştırılan kısmın yenileme ile tapudaki ada ve parsel numarası ile yüzölçümü değiştiği hâlde mahalle ismi de hatalı olacak yazılı şekilde karar verilmesi ve istinaf kaldırma kararında belirtildiği hâlde tapu kaydındaki hacizlerin bedele yansıtılmasına karar verilmemesi nedeniyle istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve kamulaştırmadan arta kalan bölümde değer kaybı uygulanmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davalılara ait davaya konu plastik sera çelik konstrüksiyondan imal edildiğinden, yaşına göre çelik karkas yapılara ilişkin olarak %6 oranında yıpranma payı uygulanmak suretiyle sera bedeli 125.894,67 TL olarak belirlenerek, toplam kamulaştırma bedelinin 248.297,45 TL olarak tespiti ile davacı idarece fazla depo edilen 24.709,31 TL’nin iadesine karar verilmesi gerekirken, basit binalar için belirlenen yıpranma payı esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (B) bendinin (1) numaralı alt bendindeki “233.565,10” sayısı çıkartılarak yerine “248.297,45” sayısının ve “39.441,66” sayısı çıkartılarak yerine “24.709,31” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.