"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1948 Esas, 2023/2052 Karar
DAVA TARİHİ: 26.05.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/426 Esas, 2022/981 Karar
Taraflar arasındaki çekişmeli taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda; İlk Derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ...Mahallesi 1608 ada 55 parsel taşınmazın müvekkili tarafından uzun yıllar kullanıldıktan sonra Orman Genel Müdürlüğü tarafından taşınmazın 1/25.000 ölçekli memleket haritası ve amenajman planında orman olarak görüldüğünden bahisle tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi için dava açıldığını, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/78 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda taşınmazın 10.816,12 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile tüm takyidatlardan ari bir şekilde orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, mahkeme kararının 10.05.2022 tarihinde kesinleştiğini belirterek, davacıların uğradığı zararın tazminini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davaası olarak açılamayacağını, aksi halde, esastan reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın bedelinin davalı Hazineden tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, taşınmazın davacılar adına olan kaydının iptal edilmesinde davalı Hazinenin kusurunun bulunmadığını, bedelin fahiş olduğunu, gelir metoduna göre hesaplama yapılması gerektiğini, faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin yerinde olduğu, (bakz. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 23.03.2017 tarihli ve 2017/4998 Esas, 2356 Karar sayılı kararı) hasım olarak Hazinenin gösterilmesinde ve asıl alacağa, tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz uygulanmasında isabetsizlik olmadığı, taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesinin ve emsal metodu uygulanmasının da doğru olduğu (İş bu dosyada hükme esas 29.11.2022 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak alınan Tekkeköy Büyüklü Mahallesi 1452 ada 80 parsel sayılı taşınmaz; aynı yer 1608 adada bulunan başka bir taşınmazla ilgili Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/115 Esas, 2018/315 Karar sayılı dosyasında görülen kamulaştırma davasında da somut emsal olarak alınmış olup belirlenen bedel Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2019/8113 Esas, 2020/10137 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.) kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrar ederek ve resen belirlenecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4-383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu, ...Mahallesi 1608 ada 55 parsel sayılı taşınmazın, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/78 Esas, 2022/121 karar sayılı, 10.05.2022 tarihinde kesinleşen ilamı ile 10.816,12 m²lik kısmının tapusunun iptali ile tüm takyidatlardan ari bir şekilde orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiği, eldeki davanın 26.05.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun görüldüğünden temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.