Logo

5. Hukuk Dairesi2024/457 E. 2024/5977 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, ancak faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/1510 Esas, 2023/629 Karar

ASIL ve BİRLEŞTİRİLEN

ASIL ve BİRLEŞTİRİLEN

DAVADA DAVALI: Karaman İl Özel İdaresi vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ: 29.05.2012

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Karaman ili, ..., Pirireis Mahallesi 3217 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece usulüne uygun kamulaştırma yapılmadan imar uygulaması sonucu okul yapılmak suretiyle el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev ve husumet yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu yerin imar uygulaması sonucunda okul alanı olarak ayrıldığını, müvekkili idarenin el atmasının söz konusu olmadığını, imar uygulaması sonucunda Karaman Belediyesi tarafından okul alanı olarak ayrılan yer için davacının bedel istemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEMENİN KARARI

Mahkemenin 27.02.2014 tarihli ve 2012/315 Esas, 2014/102 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilenkararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; bilirkişi raporunda emsal incelemesi yapılmışsa da birden fazla parsel emsal alınarak, hangisinin somut emsal veya kıyasi emsal olduğu belirtilmeden ve dava konusu taşınmazla karşılaştırma yapılmaksızın genel nitelikteki değerlendirmelerle yetinilmiş olmakla bu rapora itibar edilemeyeceği, Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) kıymet takdiri esaslarını gösteren 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bu tespitte etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 2 nci fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek ve rapor denetlenmek suretiyle kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiği, Mahkemece yapılan açıklamalar doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak ve dava konusu taşınmazın başka paydaşları tarafından açılan ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 04.09.2009 tarihinde incelenen (Karaman 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/198 Esas, 2009/5 Karar, 5. Hukuk Dairesinin 2009/6213 Esas, 2009/8469 Karar sayılı dosyası) kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminata ilişkin dava dosyası da değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerekmektiği buna göre Mahkemece nispi harca ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu harca ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; faiz tarihinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın görev ve husumet yönünden reddinin gerektiğini, dava konusu yerin imar uygulaması sonucunda okul alanı olarak ayrıldığını, müvekkili idarenin el atmasının söz konusu olmadığını, imar uygulaması sonucunda Karaman Belediyesi tarafından okul alanı olarak ayrılan yer için davacının bedel istemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının idareye başvuru zorunluluğunu yerine getirmeden dava açtığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayıl Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının kısmen bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinde talep edilen bedelin mahsubu ile oluşan bakiye bedele ıslah tarihinden faize hükmedilmesi doğru değildir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının asıl dosya yönünden (3) numaralı bendinde bulunan "8.000 TL'nin dava tarihi olan 29.05.2012 tarihinden 30.760,00 TL'nin ıslah tarihi olan 05.04.2016" ibaresinin, " hükümden çıkarılarak, yerine "38.760,00 TL bedelin dava tarihi olan 29.05.2012 " ibaresinin yazılmasına, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birleştirilen dosya yönünden (3) numaralı bendinde bulunan "10.000 TL'nin dava tarihi olan 29.05.2012 tarihinden 43.760,00 TL'nin ıslah tarihi olan 05.04.2016" ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "53.760,00 TL bedelin dava tarihi olan 29.05.2012" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.