"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/16 Esas, 2020/345 Karar
DAVA TARİHİ: 08.07.2013
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülüp kesinleşen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmak suretiyle 05.07.2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacılar vekili 06.04.2023 tarihli dilekçesiyle; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışması sonucu yüzölçümü koordinatları, ada parsel numaralarının değiştiğini, yeni durum üzerinden kararın düzeltilmesi gerektiğini, mevcut haliyle kararın infaz edilemediğini ileri sürerek tavzih talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 26.09.2023 tarihli ek kararı ile davacılar vekilinin tavzih isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Ek karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 305/A maddesinde ise "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." düzenlenmesi bulunmaktadır.
6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından tavzih dilekçesinin kabulüne ilişkin Mahkemece verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olmadığından; şartları bulunmayan tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkemece verilen 26.09.2023 tarihli ek kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA,
13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.