Logo

5. Hukuk Dairesi2024/4769 E. 2024/9943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedeli ve davalı idarelerden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 4.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harç ve vekâlet ücretine ilişkin kısımları düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2320 Esas, 2024/341 Karar

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVA TARİHİ : 24.05.2019

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/198 Esas, 2022/258 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar ve asıl davada davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ve asıl davada davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.... haricindeki davacılar payları yönünden davalı ... aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktarlar ile ret olunan (ıslaha göre redolunan miktar bulunmamaktadır) miktarlar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; ... haricindeki davacılar yönünden davacılar ve davalı ... vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı ... vekilinin tüm davacılar, davacılar ve davalı ... vekillerinin ise davacı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Maltepe ilçesi, eski Feyzullah Mahallesi 5013 ada 61/e,f ve g ile 62 parsel (yeni Cevizli Mahallesi 16880 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel) sayılı taşınmazlara fiilen el atıldığını, imar uygulamasına başlandığından imar tahditli kısmın da bedeline hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle taşınmazlara kamulaştırmasız el atıldığından tazminat bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili birleştirilen dosyanın dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Maltepe ilçesi, Cevizli Mahallesi 16880 ada 4 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığından, birleştirme talebinde de bulunmak suretiyle tazminat bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl dosyada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin kendilerine düşmediğini, fahiş talepte bulunulduğunu, el atmanın belli olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Asıl dosyada davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, el atmanın bulunmadığını, husumetin kendilerine düşmediğini, iddia olunan el atma tarihinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Birleştirilen dosyada davalısı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin kendilerine düşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve asıl davada davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İSKİ Genel Müdürlüğü aleyhine dava açılmasına idarenin sebebiyet verdiğini, ret sebebiyle yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmaması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Asıl dosyada davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, husumetin kendilerine düşmediğini, emsal taşınmazın doğru seçilmediğini, tek emsale göre karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Asıl dosyada davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet, dava şartı, fahiş bedele ilişkin itirazların dikkate alınmadığını, idari yargının görevli olduğunu, raporun gerçek değeri yansıtmadığını, emsal taşınmazın doğru seçilmediğini, rayiç değerin dikkate alınmadığını, fiili el atmanın bulunmadığını, bilirkişilerin hatalı ve yanlı rapor düzenlediklerini, aleyhe vekâletin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmazlara mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarelerin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak metrekare rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, taşınmazların bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığını; ancak taşınmazda park olarak el atılan ve bedeline hükmedilen kısmın tapu kaydının, idare lehine tesciline karar verilmesi, birleştirilen davada ret vekâlet ücretinin harca esas değeri geçemeyeceği değerlendirildiğinden, birleştirilen davada davalı idare lehine 1000 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi, hukuki el atmadan kaynaklı kamulaştırmasız el atma davalarında, davanın kabulu halinde idare aleyhine maktu harca hükmedilmesi gerektiğinden, davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurularak asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve asıl davada davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... aleyhine nispi vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Asıl dosyada davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, davacıların 1 ve 2 numaralı parsellerden istifade ettiklerini ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Asıl dosyada davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı idarelerden tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idareler vekillerinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragraf haricindeki temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Bölge Adliye Mahkemesince, 3 parsel sayılı taşınmaza hukuki el atmanın bulunduğu gerekçesiyle davalı ... aleyhine maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de dava konusu kök 62 parsel sayılı taşınmazdan gelen 4 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece 1985 yılından sonra kanal yapılması suretiyle fiilen el atıldığı, fiilen elatılmayan, ancak, 2007 yılından beri, imar planında yol olarak planlanmış bulunan kök 61 parsel sayılı taşınmazdan gelen 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda, davalı ... Başkanlığının, imar planında park olarak planlanmış olan 3 parsel sayılı taşınmazda ise davalı ... Başkanlığının, taşınmazların paydaşları tarafından açılan dava sonucunda paydaş oldukları da gözetildiğinde kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden, davalı ... aleyhine maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... Vekilinin Tüm Temyiz İtirazlarının reddine,

2. Davacılar ve Davalı ... Vekillerinin ... Haricindeki Davacılara İlişkin Temyizleri Yönünden;

Davacılar ve davalı ... vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,

3. Davacılar ve Davalı ... Vekillerinin Davacı ...'na İlişkin Temyizleri Yönünden;

a)Davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

b) Davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (B) numaralı bendinin, “ 5, 6, 8-a ve 8-b” alt bentlerinin tamamen çıkartılmalarına, yerlerine (5) numaralı alt bent olarak “Asıl dosya yönünden; alınması gerekli 279.983.56TL harçtan peşin olarak yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 69.825,11 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 210.099,15TL harcın, kabul edilen dava değerinden her bir davalı payına düşen değer gözetilerek 126.059,49TL'lik kısmının davalı ... Belediyesi’nden, 84.039,66TL'lik kısmının davalı ... Belediyesinden tahsili ile Hazineye irat kaydına" cümlesinin yazılması (6) numaralı bent olarak “ Asıl dosya yönünden; davacı tarafından yapılan 70.432,31 TLlik harç giderinin kabul edilen dava değerinden her bir davalı payına düşen değer gözetilerek 42.259,39TL'sinin davalı ... Belediyesinden, 28.172,92TL'sinin davalı ... Belediyesi’nden tahsili ile davacılara verilmesine” cümlesinin yazılması (8) numaralı bent olarak “ Asıl dosya yönünden; davacı taraf, somut davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen toplam 324.961,60TL vekâlet ücretinin, kabul edilen dava değerinden her bir davalı payına düşen değer gözetilerek 194.976,96TL'sinin davalı ... Belediyesinden, 129.984,64TL'sinin davalı ... Belediyesinden alınarak davacılara verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... ve davalı ... Başkanlığın'dan aşağıda yazılı kalan harçların alınarak Hazineye irat kaydedilmesine, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.