Logo

5. Hukuk Dairesi2024/4773 E. 2024/10043 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaza ilişkin geri alım hakkının kullanılıp kullanılamayacağı ve bu hakkın kullanılamadığı durumda tazminat talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 23. maddesi uyarınca geri alım hakkının doğup doğmadığının tespiti için gerekli tüm işlemlerin yapılmadan ve delillerin toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1525 Esas, 2024/406 Karar

DAVA TARİHİ : 09.11.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/513 Esas, 2022/45 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 23 üncü maddesi uyarınca geri alım hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait İstanbul ili, ..., Toygar Hamza Mahallesi 226 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 09.06.2006 tarihinde imar planı çerçevesinde spor, kültür tesisi, otopark alanı olarak kamulaştırıldığını, müvekkillerine kamulaştırma bedeli olarak 80.000 TL ödendiğini, davalının 2942 sayılı Kanun'un 22 inci maddesindeki açık hükme rağmen kamulaştırma amacına uygun işlem yapmadığını, 18.05.2011 tarihinde imar planı değişikliği yaparak kamulaştırılan alanları, belediye hizmet birimleri, spor tesisi ve ticaret hizmet alanı olarak imara açtığını, imar planında ticaret ve hizmet alanı kapsamında kalan taşınmazların belediyeye getir getirmesi amacı ile arsa satışı karşılığında gelir paylaşımı yönünde karar alındığını, 08.09.2016 tarihinde de taşınmazın Kalyon İnşaat Şirketine satışına karar verildiğini, ihaleyi alan şirketinde bu alanda Nevbahar Üsküdar adında bir proje inşa ettiğini, belediyenin bu şekilde T.C. Anayasası'nın 35 inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkına müdahale edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde kamulaştırma bedelinin ödenmiş olduğu tarih ile davanın açıldığı tarihler arasında oluşan artı değerinin tespiti ile kamulaştırma tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacılar vekili yargılama sırasında yazılı beyanda bulunarak davanın geri alım hakkının kullandırılması mümkün olmadığından kamulaştırma bedelinin ödenmiş olduğu tarih ile davanın açıldığı tarihler arasında oluşan artı değerinin tespiti ile bunun tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakma görevinin idare mahkemelerine ait olduğunu, davacının dava açabilmesi için malik olması gerektiğini, davanın 2942 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinde ön görülen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davaya konu edilen taşınmazın bulunduğu yerin 15.09.1997 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yol-kaldırım kısmen de kentsel hizmet alanında kalmakta iken 16.06.2004 tarihinde yapılan değişiklik ile kentsel hizmet alanında kalan kısmın spor, kültür tesisi, otopark alanına alındığını, yol-kaldırım alanının aynen korunduğunu, 13.06.2007 tarihinde onaylanan plan tadilatıyla ..., Toygar Hamza Mahallesi 226 ada 76,79,80,81,113,114 parsellerdeki yapıların koruma altına alındığını, 74,75,77,78 parsellerin ise koruma alanı olarak belirlendiğini, dava konusu parselin 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiğini, 25.01.2011 tarihli imar planı değişikliğinin dava konusu parseli kapsamadığını, dava konusu parselin imar planına uygun olarak kullanmakta olduğunu, davacının faize ilişkin talebinin ile yasal dayanağının olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerinin taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 23 ncü maddesi uyarınca geri alınmasına yönelik olmadığını, kamulaştırma amacına uygun davranılmaması nedeni ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde zararın tazminine yönelik olduğunu, ancak sonrasında 14.06.2021 tarihli yazılı beyan ile davanın tazminata hasredildiğini, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin 30.09.2010 tarihli ve 590 numaralı Encümen kararı ile kesinleştiğini ve taşınmazın idare adına tescil edildiğini, davanın genel zamanaşımı süresine tabi olduğu için 20 yıllık süreye tabi olduğunu, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki delil ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı gerekçelere göre davanın reddine karar verilmesinin uygun olduğu belirtilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırılan dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacının geri alım hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi uyarınca; kamulaştırılan taşınmazın geri alınabilmesi(geri alınamıyorsa tazminat talep edilebilmesi) için kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırmayı yapan idarece kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem ve tesisat yapılmamış olması ve kamu amacına yönelik hiçbir ihtiyaca tahsis edilmeyerek taşınmaz malın olduğu gibi bırakılması gerekir. Geri alma hakkının doğmasından itibaren 1 yıl içinde kullanılmayan hak düşer. Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz birlikte kamulaştırıldığı takdirde bu taşınmazın durumunun bir bütün oluşturduğu kabul edilerek geri alma hakkının doğumu taşınmazların tümüne göre belirlenir.

3.Buna göre; a) Dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin kamu yararı kararı ve ilgili belgeler getirtilip kamulaştırma işlemi kapsamında dava konusu taşınmaz dışında başka taşınmazlarda olup olmadığı tespit edilip var ise bu taşınmazların hangileri olduğu, bu taşınmazlar yönünden kamulaştırma işlemlerinin devam edip etmediği, tüm taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise en son kesinleşme tarihinin açıkça bildirilmesi davalı idareden istenmelidir.

b) Dava konusu ve proje kapsamında kamulaştırılan diğer taşınmazlar üzerinde kamulaştırma amacına uygun herhangi bir işlem veya tesisat yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma amacına yönelik bir ihtiyaca tahsis edilip edilmediği, proje çalışmalarına başlanıp başlanılmadığı, tesisat tahsis ve proje tarihlerini de gösterir şekilde bu amaca dönük yazışmalar, ihale ve benzeri işlemlere ilişkin bilgi ve belgeler davalı idareden getirtilmelidir.

c) Dava konusu taşınmaz ve aynı amaçla(varsa) kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazların kamulaştırma karar tarihindeki imar durumlarının ve kamulaştırma tarihinden sonra imar durumlarında değişiklik yapılıp yapılmadığının, mevcut imar durumunun ne olduğunun ilgili belediye başkanlığından sorulması gerekmektedir.

d) Mahallinde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın fiilen yolda kalıp kalmadığı konusunda fen bilirkişisinden rapor alınıp kroki düzenletilmelidir.

3. Belirtilen eksikler giderilmeden yazılı gerekçe ile eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.