"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2119 Esas, 2024/203 Karar
DAVA TARİHİ : 13.07.2017
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/247 Esas, 2023/359 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden pasif husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden pasif husumetten reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı ... yönünden pasif husumetten reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne kararverilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar davacı ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ..., Mahallesi, 937 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkili ... adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin arsasından encümen kararlarıyla fiili olarak tretuvar ve yol geçirildiğini, geri kalan kısımlarının da imar yoluna alınarak kullanılmaz hale geldiğini, taşınmazın şu an trafiğe açık yol olarak kullanıldığını, netice olarak hiçbir bedel ödemeden müvekkilinin gayrimenkulüne el konulduğundan, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... Kıraç Mahallesi 937 ada 1 parsel sayılı taşınmazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.07.2013 tarihli ve 1528 sayılı kararı ile onaylanan Esenyurt TEM Güneyi 7. Etap 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen yol, kısmen rekreasyon alanında kaldığını, bu nedenle husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmaza müvekkili idarece yapılan her hangi bir el atmanın bulunmadığını, davacının uzlaşma şartını yerine getirmediğinden dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili idare aleyhine dava ikame etmeden önce uzlaşma talebinde bulunması gerektiğini, bu hususun dava şartı olduğunu, dava şartının yerine getirilmemesinden dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini dava konusu taşınmazın ana arter listesinde bulunmadığını, anayol niteliğinde olmadığını, bununla birlikte bahse konu taşınmaz ile ilgili olarak müvekkili idare tarafından alınmış bir kamulaştırma kararının bulunmadığını, bu bağlamda davanın müvekkili yönünden husumet yokluğundan davanın reddini, el atılan kısmın yol olarak kullanılıyor olması durumunda yol olarak terkinine, şayet el atılan kısım kullanılabilir boş bir alan niteliğinde ise müvekkili idare adına tapu kaydına tesciline, belirlenecek tazminat bedelinin davacının tapu kaydındaki haciz, ipotek, vakıf icaresi vb. tüm takyidatları ve şerhleri de kapsayacak şekilde bedele yansıtılmasına ve tüm takyidatların kaldırılarak terkin ve tescile karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; idareleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar planında kısmen yol ve kısmen rekreasyon alanında kaldığını, dava konusu ... adına kayıtlı Esenyurt, eski 588 parseldeki 2.125,00 m² hissesinden 08.02.2017 tarihli ve 2017/69 sayılı Encümen Kararına istinaden 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 15. ve 16. maddelerine göre ifraz edilmiş olup, ... adına 937 ada 1 parselden 1.827,86 m² yer verildiğini, husumetten ret kararı verilmesi gerektiğini, uzlaşma usulünün yerine getirilmediğini, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı, takdir edilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin dava tarihi itibarıyla tespiti ile tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun olarak yapılmış geçerli bir kamulaştırma işleminin bulunmadığı, taşınmaza 1983 yılı sonrasında el atıldığı uzlaşmanın dava şartı olmadığı, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı anlaşıldığından, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmediği,ne var ki yeniden yapılan incelemede, dosya kapsamına mahkemenin dayandığı gerekçelere göre; 588 parselin Kıraç Belediye Başkanlığının 08.02.2007 tarihli Encümen kararı ile 596,83 m²lik kısmının rızaen yola terk edildiği davacı tarafın başvurusu üzerine 937 ada 1 parsel olarak tasdik ve onaydan sonra tapu kaydında terkin işleminin yapıldığı, malik olan davacının dava konusu taşınmazın bu kısmının bedelsiz olarak yola terkin edilmesi için rıza gösterdiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikinin muvaffakati ile yol, ... alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı da istenemez hükmü uyarınca bedelsiz yola terk edilen 596,83 m²lik kısmının bedeline hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, davalı ... lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi, taşınmazın yol olarak el atılan ve imar planında yol olan bölümlerin yol olarak terkini yerine tamamının idare adına tesciline karar verilmesi ve davada nispi harç alınması gerekirken maktu harç alınması doğru olmadığından bahisle davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;dava konusu taşınmazın imar planında kullanım amacının sanayi alanı olarak belirlendiği ve imar karşılığı 596,83 metrekarelik kısmı davacı tarafından bedelsiz terkin edildiğini, dava konusu taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanımı için izinler alındıktan sonra imar planındaki özgüllenme amacının rekreasyon ve yol olarak değiştirildiğinin ve tüm izinlerin iptal bu nedenle fiilen de yol ve rekreasyon alanı olarak el atıldığı sabit olduğundan emsal Yargıtay kararları gereği de bedelinin verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz kentsel park ve eğlence alanı olduğundan yol olarak el atılan kısımdan davalı ... Başkanığının sorumlu olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu,davalı idarenin harçtan muaf olmasına rağmen harca hükmedilmesi nedeniyle istinaf kararının tüm bu hususlar düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve 35 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikinin muvafakati ile yol, ... alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı gibi karşılığı da istenemeyeceğinden ve bedelsiz terk edilen kısmın özel mülkiyete konu olduğu ispatlanamadığı gibi Anayasa Mahkemesinin 07.09.2021 tarihli ve 2017/22268 başvuru numaralı kararı da dikkate alındığında, bedelsiz terk edilen 596,83 m² kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru ise de aynı bent uyarınca arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması, emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması gerekir.
5. Buna karşın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza değer biçilirken emsal alınan 603 ada 3 parsel ile 406 ada 7 parsel sayılı taşınmazların satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış bedelini gösterir tapu kaydı getirtilip denetlenemediği gibi emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerlerine ilişkin Belediyeden gelen cevaplarla bilirkişi raporlarındaki belirlenen değerler arasındaki çelişki giderilmeden ve denetlenmeden kıyaslama yapıldığı dosya içindeki kıyasi ve somut emsal satışın farklı bir mahalleden olduğu keza dosya içindeki bilgi ve belgelerle, resen belirlenen vergi değerine ilişkin Belediyeden gelen cevaplarla bilirkişi raporlarındaki belirlenen değerler arasındaki çelişki giderilmeden ve denetlenmeden kıyaslama yapıldığı, yine diğer kıyasi emsallerin de başka mahalleden ya şirketlerin şahsa bağımsız bölüm satışı ya da şahıslar arası bağımsız bölüm satışlarına ilişkin olduğundan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
6. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak raporun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
1.Davacı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Davalı ... Belediyi Başkanlığı'ndan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.