Logo

5. Hukuk Dairesi2024/4805 E. 2025/2144 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazlar için belirlenen bedelin tespiti ve bu taşınmazların yol olarak terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin gelir metoduna göre belirlediği kamulaştırma bedelinin ve değer düşüklüğü oranının yerinde olduğu, resmi verilerle hesaplanan bina ve ağaç bedelleri ile acele kamulaştırma bedelinin mahsubu konusunda yapılan maddi hataların düzeltildiği ve kamulaştırmasız el atma davasının birleştirilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1982 Esas, 2024/426 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/151 Esas, 2021/203 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin asıl dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın asıl dava davacı -birleştirilen davada davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ........... ilçesi, ... Mahallesi 2956 ve 5173 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

2.Birleştirilen davada davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ...... ilçesi, ... Mahallesinde kain 5173 parsel numaralı 785,00 m²lik taşınmazın tamamı ve Kocaeli ili, Körfez ilçesi, ... Mahallesinde kain 2956 parsel numaralı 4.400,00 m²lik taşınmazın tamamının, 2942 sayılı Kanun hükümleri kıyasen uygulanarak kamulaştırılmasına ve tespit edilecek kamulaştırma değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere acele el koyma sırasında ödenen bedellerin mahsubu ile kamulaştırmasız el atma karşılığı olarak şimdilik 25.000,00 TL bedelin el atma tarihi olan 17.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, yargılama giderleri ile nispi vekâlet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar ve talep sonucu hakkında...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/74 Esas sayılı davasında derdest yargılamanın bulunması nedeniyle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114/1-ı maddesi uyarınca usulden reddine, Kocaeli ili, Körfez ilçesi, ... Mahallesinde kain 5173 parsel numaralı 785,00 m²lik taşınmazın tamamı ve Kocaeli ili, Körfez ilçesi, ... Mahallesinde kain 2956 parsel numaralı 4.400,00 m²lik taşınmazın tamamının kamulaştırılmasına ve tespit edilecek kamulaştırma bedellerinin depo edilerek faiziyle birlikte maliklere hisseleri nispetinde ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine, birleştirilen davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Asıl davada davacı birleştirilen davada davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazların tarım arazisi niteliğinde kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılmasında bir isabetsizlik olmadığını; ancak bilirkişi heyetince objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilen raporda yazılı taşınmazın özelliklerinin, kapitalizasyon faizinin belirlenmesin de esas unsurlar olduğu gözetilmeden, bilimsel yolla elde edilen bedele ayrıca %60 objektif değer arttırıcı unsur ilavesi yapılarak kamulaştırma bedelini fazla artırıldığını, münavebe ürünlerinin resmî verilere uygun alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda ürünlerin en yüksek verimleri esas alınarak tespit yapıldığını, taşınmazın bulunduğu bölgede sulu ve kuru arazide hangi ürünlerin ekilebileceğinin, bunların yıllara göre dekara ortalama verim miktarlarının, yine değerlendirme yılındaki dekar başına üretim masraflarının ve hasat dönemindeki ortalama toptan satış fiyatlarının ilgili kurumlardan sorulması ve arazinin sulama durumunun tutanağa yazılması gerektiğini, bilirkişi heyetinin tespit ettiği kamulaştırma bedelinin bu hususlar gözetilmeden karara esas alındığını, dava konusu 2956 parselin kamulaştırmadan arta kalan kısmı için %40 değer düşüklüğü hesaplandığını, geri kalan kısmın tarımsal faaliyete uygun olduğunu, değer kaybı hesaplamasının Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının bedel yüksekliği sebebiyle kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak itirazları doğrultusunda davalarının kabulüne, teminatsız olarak icranın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Asıl davada davalı birleştirilen davada davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların imar planı henüz geçmese de arsa vasfında olduğunu, davacı tarafça taşınmazların bedeline, objektif değer artış oranına ve diğer hususlara yaptığı itirazların reddi gerektiğini, uygulanan objektif değer artış oranının hakkaniyetli olduğunu, bina ve ağaç bedellerinin resmi veriler esas alınarak tespit edildiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısmın önemli derecede vasıflarını yitirdiğini, gerek tarımsal üretim gerekse tarımsal yerleşim için otoyol projesinin önemli zararlara sebebiyet verdiğini belirterek davacı tarafça yapılan istinaf yolu başvurusunun esastan reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı kurum üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara net gelir esas alınarak değer biçilerek, dava konusu taşınmazların 1/25.000 ölçekli ... Planında kısmen ......... Otoyolu güzergahında, kısmen mutlak tarım alanında kaldığı anlaşılmış, aynı bölgeden Dairemize intikal edip incelenen dava dosyaları ve parsel sorgulama sistemi üzerinden yapılan değerlendirmede de arazi vasfında kabul edilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Buna göre hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizinin ve objektif değer artış oranının (istinaf eden tarafın sıfatına göre) yerinde olduğu, her ne kadar değerleme yılı olan 2020 yılı resmî ve kesin verileri (verim, fiyat, ayrıntılı masraf) getirtilip, bilirkişi raporu denetlenerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 2020 yılı kesin verileri oluşmadan tahmini veriler dosya arasına alındıktan sonra denetimi mümkün olmayacak şekilde düzenlenen rapor esas alınmak sureti ile hüküm kurulması isabetsiz ise de bu eksikliğin istinaf aşamasında Bölge Adlie Mahkemesince giderilerek 2020 yılı kesin verilerinin dosyaya kazandırıldığı,hükme esas alınan bilirkişi raporunda ürün münavebe listesinde belirlenen ürünler ve gelirleri dikkate alınarak değer biçildiği, 2020 yılı itibarıyla belirlenen 129,50TL/m² birim fiyatının, kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu itibari ile takdir edilen değer azalış oranının istinaf eden tarafın sıfatı itibari ile yerinde olduğu kanaatine varılmış ve idarece tanzim edilen kıymet takdir raporunda taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların bedeli hesaplanmış olmasına karşın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda keşif tarihi itibari ile arazi üzerinde zirai muhtesat bulunmadığından bahisle ağaç bedeli yönünden hesaplama yapılmaması hatalı ise de istinaf eden tarafın sıfatı itibari ile bu husus kaldırma nedeni yapılmamıştır. Bunun yanında acele kamulaştırma dosyasında ödenen acele el koyma bedelinin hatalı olarak mahsubu sonrasında ödenecek fark bedel bakımından bilirkişi raporunda ve ilk derece mahkemesince verilen kararda maddi hata yapılmış ise de bilahare kararın tavzihi sureti ile bu hatanın giderildiği, tavzih kararının taraflara tebliğ edildiği, taraflarca tavzih kararına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmış, yine İlk Derece Mahkemesince davacıların açmış olduğu kamulaştırmasız el atma davası ile davalı idarece açılan kamulaştırma bedel tespiti ve tescile ilişkin dava dosyasının 6100 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi mümkün olduğundan herhangi bir usulsüzlük bulunmamakta ve kamulaştırmasız el atma tazminatına ilişkin davanın, asıl dosyada görülen kamulaştırma bedelinin tespiti davasında kamulaştırma bedeline hükmedilmiş olması nedeniyle konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru ise de; birleştirilen dosya yönünden kurulan hüküm fıkrasında maddi hata yapılarak birleştirilen dosyada açılan davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuşsa da maddi hata niteliğindeki bu hususun sonuca etkili olmadığı kanaatine davacı-birleştirilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalılar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara asıl davada 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine, birleştirilen davada da davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.