Logo

5. Hukuk Dairesi2024/481 E. 2024/6827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, taşınmazın değerinin belirlenmesinde ve davalı idare tarafından depo edilen miktarın mahsup edilmesinde usul ve yasaya uygun davrandığı gözetilerek, davalı idarenin temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/86 Esas, 2023/1931 Karar

DAVA TARİHİ: 14.01.2019

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/14 Esas, 2021/321 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Davacı ... payına düşen miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçen davacı yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... payı yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Adıyaman ili, ... ilçesi, ... köyü 432 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından su kanalı yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemleri Maliye Bakanlığı tarafından yürütüldüğünden müvekkili idarenin taraf sıfatı bulunmadığını, diğer tapu maliklerinin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaza ilişkin açılan acele el koyma ve bedel tespit ve tescil dosyalarında yatırılan bedellerin tespit edilen tazminat bedelinden mahsup edilmesi hususunun dikkate alınmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile tazminat bedelinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırılması adına açılan acele el koyma ve bedel tespit ve tescil davası kapsamında 02.03.2016 tarihinde 80.744,04 TL ödeme yapıldığını, İlk Derece Mahkemesince nihai karar verilirken müvekkili idare tarafından yapılan bu ödeme tutarının nazara alınmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın dava tarihi itibarıyla kuru tarım arazisi vasfında kabul edilerek buğday (saman), kavun ve mercimek münavebesinin uygulandığı, taşınmaza %5 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanarak metrekare birim değerinin hesaplanmasında, bu metrekare birim değeri üzerinden dava konusu taşınmazdaki tazminat bedelinin belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, el atma nedeniyle el atılan yere ilişkin bakım ve imalat işlerinden dolayı taşınmazın kendine has mahremiyetinin kaybolduğu, tesis ile ilgili yapılacak rutin bakım ve işlemlerden dolayı yetiştirilecek mahsulün zarar görme riskinin mevcut olması, tesis kaynaklı toprak kayması ve su taşması gibi nedenlerle taşınmazın her zaman tehlike altında olması sebeplerinden dolayı kalan kısım için bilirkişi raporunda %1 değer azalışı hesaplanmasında da herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 45 inci maddesi ile genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin edindiği taşınmazların Hazine adına tescil olunacağı düzenlendiğinden, dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davalı idare tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/192 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan bedel tespit ve tescil davasının 2016/127 Karar sayılı kararında, davalı idare tarafından depo edilen 80.744,04 TL'nin eksik olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve bu bedelin tapu maliklerine ödenmediği anlaşıldığından sadece acele el koyma dosyasında depo edilen bedel mahsup edilmek suretiyle tazminat bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Davacı ... Payına İlişin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Diğer Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.