Logo

5. Hukuk Dairesi2024/4847 E. 2025/258 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin rayiç bedeli yansıtıp yansıtmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın değer farkını yaratan hususların bilirkişi raporunda değerlendirildiği ve bedelin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/78 Esas, 2023/538 Karar

DAVA TARİHİ : 16.12.2013

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

l. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, ...,... Mahallesi 4234 parsel sayılı (eski 2453 parselden ifraz) taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2013/488 Esas, 2014/365 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz ile ilgili ... Belediye Başkanlığının 12.05.2014 tarihli yazısına göre; dava konusu taşınmaz imar planı dışında kadastro parseli olup, emsal taşınmaz ise imar parseli olduğundan düzenleme ortaklık payının indirilmesi gerekirken indirim yapmayan ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2013 yılına esas vergi değerleri getirtilmeden, yeterli karılaştırma yapılmadan hazırlanan rapora göre hüküm kurulması ve dava konusu taşınmazdan arta kalan alanın geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alınarak değer azalışı bedeline hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 27.08.2020 tarihli ve 2019/211 Esas, 2020/200 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 27.08.2020 tarihli ve 2019/211 Esas, 2020/200 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; arsa niteliğindeki... Mahallesi 4224 parsel sayılı taşınmaz ile emsal olarak mukayeseye esas alınan taşınmazın değerlendirme tarihi olan 2013 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri karşılaştırıldığında; emsalin rayiç değerinin 9,87 TL/m², dava konusu taşınmazın rayiç değerinin ise 0,60 TL/m² olduğu, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan 16.45 kat daha değerli olduğu anlaşıldığı hâlde, yetersiz gerekçe ile dava konusu taşınmazın emsalin % 40’ı değerinde olduğu kabul edilerek değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı görülmemiş ve davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin 04.12.2023 tarihli ve 2022/78 Esas, 2023/538 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararma karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza rayicinin çok üzerinde bir değer takdir edildiğini, kamulaştırma davalarında kendini vekil ile temsil eden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazın davaya konu taşınmaza çok uzak (9600 metre uzaklıkta) bir bölgede yer aldığını, ancak davalıya ait dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazlara oranla daha merkezi ve niteliği itibarıyla toplu yaşam alanlarına daha yakın bir mevkide yer aldığını, ayrıca emsal belirlenen taşınmazın ile davaya konu taşınmazın nitelikleri itibarıyla birebir örtüşmesine rağmen tespit edilen değer üzerinden %40 indirim yapılarak bedel tespitinin de doğru olmadığını, kısmi kamulaştırma nedeniyle taşınmazda herhangi bir değer kaybı yaşanmayacağının doğru olmadığını, iadesine karar verilen para miktarına yasal faiz yerine mevduat faizinin işletilmesinin kabul edilemez olduğunu, davalı lehine yasal faiz işletilirken davacı kurum lehine mevduat faizi işletilmesinin kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşene ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, temyiz eden davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan temyize başvurma harcının alınmasına,

08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.